Sırma su şirketinde işçilere mola yok

Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu arasında 252’inci sırada yer alan Sırmagrup’a ait Sırma Su şirketi, işçilerinin 15 dakikalık mola süresini kaldırdı. 

Günde iki kez uygulanan 15’er dakikalık molaların kaldırılmasına dair bilgiyi içeren mail şirketin İnsan Kaynakları Müdürlüğü tarafından çalışanlara gönderildi. Mail şöyleydi:

“Çalışanlarımızın bütün sözlü uyarılara rağmen mola uygulamasını suistimal etmeleri sebebiyle 15’er dakikalık ara dinlenme saatleri iptal edilmiştir. Ayrıca çalışma saatleri içerisinde sigara içme alanına ve kafeteryaya inilmesine izin verilmeyecektir.”

Mailde bahsi geçen “suistimal”in mola sırasında işçilerin birbirleri ile konuşarak ses çıkarması olduğu söyleniyor. Molaların kaldırılması çalışma sırasında yasak olan su, çay, kahve içme gibi hakların da işçilerin ellerinden alındığı anlamına geliyor.

Su şirketleri tüm canlıların müşteriği olan suyu metalaştırarak ekolojik yıkıma neden olan şirketlerin başını çekiyorlar. Aynı zamanda ambalajladıkları sular da musluk sularına kıyasla 500-1000 kat arası pahalıdır. Ambalajlı suların temizliği de ayrıca tartışma konusudur. Daha önce hem Türkiye‘de hem İspanya‘da çeşitli su şirketleri kirlilik nedeniyle yaptırımlara maruz kalmışlardı.

Ambalajlı su şirketlerinin faaliyetleri sonucu su varlıkları daha hızlı kirleniyor ve tükeniyor. Yani ambalajlı suların ekolojik maliyeti yüksek.  Ambalajlı sulara musluk suyuna göre çok daha fazla para ödüyoruz. Dolayısıyla ambalajlı sular ekonomik açıdan da maliyetli. Hızla büyüyen ve büyük kârlar elde eden ambalajlı su şirketlerinin büyümesi ve kârlılıkları su varlıklarının ve işçilerin emeğinin sömürülmesine dayanıyor.

İnsani ihtiyaçlarımızı ambalajlı sulardan karşılamak zorunda değiliz.  Sırma’nın işçileri kölece çalıştırma yöntemine karşılık dile getirilen boykot yöntemi soruna kalıcı bir çözüm getirecek nitelikte değil. Sırma nezdinde tüm benzeri şirketlerin keyfiliğini ortadan kaldırmak için suyun temel bir hak olduğunu, su hizmetlerinin yerel yönetimler tarafından gereken yatırımlar yapılarak kamusal bir hizmet olarak sunulması gerektiğini daha güçlü bir şekilde talep etmeliyiz.  Musluklardan içilebilir temizlikte ve lezzette su akmalı, temel ihtiyaçlara yetecek miktarda su bir insan hakkı olarak ücretsiz bir şekilde verilmelidir.  Su şirketlerinde çalışanlar başka işlerde istihdam edilerek su şirketleri kapatılmalıdır.