‘Bu güzelliği görmezsen HES sen insan değilsin’

Bogazpınar HES-1Kaynak: Sinem Uğurlu, Evrensel, 26 Ağustos 2014

Başlıktaki söz 3 senedir HES karşıtı mücadele veren Boğazpınar köylülerinden 65 yaşındaki Sultan Mert’in yazdığı bir maniden. Sultan Ana’ya 65 yaşından sonra bu maniyi ve daha onlarcasını yazdıran şey, kendi köylerinin kütüğüne kayıtlı birinin gözbebekleri Karasu Nehri’ne hidroelektrik santral (HES) yapmak istemesi.

Mersin’in Tarsus ilçesine bağlı Boğazpınar köylülerinin düzenlediği 3. Karasu Kültür ve Sanat Festivali’nin davetlisi olarak köye gittik. Köyün mesire alanı olan Karasu Kanyonu üzerine yapılması planlanan Akhan HES projesine karşı köylüler ÇED sürecinin başladığı 2012 yılından beri direniyor. Bir doğa harikası olan bu kanyonda, suyun içinde yaklaşık 4 kilometre yürüdükten sonra şelaleye varabiliyoruz. Köylüler buraya yazları serinlemek, piknik yapmak ve dışarıdan gelen misafirlerini gezdirmek için geliyor.

Köyde daha önce yine aynı şirket tarafından yapılmış bir HES bulunuyor. Köylüler HES’ten sonra nem oranının yükselmesinden dolayı tarım ürünlerinin rekoltesinin düştüğünü, köyde sinek oranının yükseldiğini ve HES’in bulunduğu alana giremediklerini söylüyor.

PANKART İNDİ, MÜCADELE BAŞLADI

Boğazpınar HES Karşıtı Platform sözcüsü 27 yaşındaki Ahmet Öztürk, 3 sene önce bir pankartın indirilmesiyle başlayan mücadelelerini şöyle anlatıyor: “Pankart astık köyün ortasına. ‘Boğazpınar’da HES istemiyoruz’ diye. Aynı gece yarısı şirket çalışanları tarafından pankart indirildi. Köyde bir HES daha vardı. Köylü bu HES’in zararını gördü. İçlerinde biriken öfke, pankartın indirilmesiyle birlikte dışa çıktı. Yani pankart indi, mücadele başladı.” Bir doğa harikası olan Karasu Nehri’ne yapılacak projeyle birlikte, vadi boyunca 9 kilometrelik bir alanda suyun tünele hapsedilmesi ve doğayla ilişkisinin kesilmesi planlanıyor. Nehir, Mersin ve Tarsus’un içme suyu ihtiyacının karşılandığı Berdan Nehri’nin önemli bir kolu. Projenin planlandığı Kadıncık Vadisi de yaban hayatı koruma ve geliştirme sahası. HES projesine karşı köylülerin açtığı dava ise hala devam ediyor.
Bogazpınar HES-2
‘İLKİNİ VERDİK, PİŞMANIZ, KARASU’YU VERMEYECEĞİZ’

Saime Öztürk: İlk HES’i yaptıklarında dediler ki; “Köylü hep çalışacak, burası fabrika gibi olacak. Yine hep geleceksiniz, gideceksiniz.” Ama hiç öyle olmadı. Bizim bir misafirimiz geldiğinde hep Karasu’ya götürüyoruz, eğlendiriyoruz. Şimdi burası da giderse bizim bir suyumuz yok.
Hatice Dalkara: Köyümüze daha önce HES yaptılar. Öküzümsü dediğimiz piknik alanımızı aldılar elimizden. Şimdi ikinci suyumuzu almaya çalışıyorlar. Bizim sadece bir köyümüz var. Başka hiçbir şeyimiz yok. Önceden bizim köyümüzde sinek yoktu. Her yerde rahat rahat yatardın. Şimdi yatılmıyor. Tarsus’tan cibinlik, ilaç getiriyoruz. Çobanlar mallarını Karasu’dan suluyor. Hayvanlar susuz kalacak. İlkini verdik, bilmeyerek. Pişmanız. Bunu vermeyeceğiz.
Ayşe Öztürk: Dozer gelse de önüne yatacağız. Görüyoruz diğer yerlerde kadınlar nasıl yapıyorsa, biz de yapacağız.

Bogazpınar HES-3

DAVA BİLİRKİŞİ AŞAMASINDA

Avukat Semra Kabasakal: Dava keşif aşamasında. Köye bilirkişi gelecek ve bunun üzerine bir rapor hazırlanacak. Bu rapor dava için önemli. Burada bir HES projesi daha var ve yakınlara borularla su götürülecek. Bu yüzden raporun yeni yapılacak HES projesiyle birlikte toplam etkiyi dikkate alması gerekir. ÇED raporunda bu dikkate alınmamış. Buradaki diğer projelerle ilgili bütün bir değerlendirme yapılması gerekirken, bunu yapmamış örneğin. Biz haklı olduğumuza inanıyoruz davamızda. Bu yüzden de kazanacağız.

SULTAN ANA’NIN MANİLERİ
Bogazpınar HES-4
65 yaşındaki Sultan Mert’in yazdığı manilerden birkaçı:

Denizde kayık mısın,
dağlarda geyik misin?
Dokunma Karasu’ya, Allah’tan büyük müsün?

HES sen insanlığın yüz
karası, köylülerin maskarası,
Dokunma Karasu’ya, öldürür fırtınası.

Karasu aksın gitsin,
HES gelip baksın gitsin,
Bu güzelliği görmezsen, HES sen insan değilsin.

Boğazpınar’ın   çocukları da meşhur. Çocukların Praksis müzik grubuyla birlikte besteleyip söylediği “HES yapma boşuna, yıkacağız başına” isimli şarkıları şirketi tehdit ettiği gerekçesiyle suç unsuru kabul edilmişti.

Fotoğraflar: Burak Şefkat, Cihan Çelik, Sinem Uğurlu