Baraj kuruyunca 800 yıllık han gün yüzüne çıktı

han-barajKaynak: Zaman, Muzaffer Salcıoğlu, 5 Eylül 2014,
Konya’da içme ve sulama suyunun sağlandığı Altınapa Barajı’nda su seviyesinin son yılların en düşük seviyesine inmesiyle, yaklaşık 50 yıl önce baraj inşası sonrası sular altında kalan Selçuklu dönemine ait 800 yıllık tarihi han gün yüzüne çıktı.

Türkiye, son yılların en kurak dönemini yaşıyor. Kış, ilk bahar ve yaz mevsimlerinde ortalamanın altında seyreden yağışlar sonucu barajlardaki su seviyeleri de minimum seviyelere düştü. Konya’da içme ve sulama suyu sağlanan Altınapa Barajı da kuraklıktan nasibini aldı. Yaklaşık 50 yıl önce baraj inşasıyla oluşan gölün suları altında kalan Argıt Hanı (Altınapa Hanı), su seviyesinin yüzde 18’e kadar düşmesi sonucu yeniden gün yüzüne çıktı.

Uzmanlar, yurt genelinde yaşanan kuraklıktan en çok İç Anadolu Bölgesi’nin etkilendiğini ifade ediyor. Zaten yarı kurak bir iklim özelliğine sahip olan bölgede yaşanan kuraklık, tarımsal verim ile içme suyu üzerinde olumsuz etkilere yol açıyor. Bölgede yaşanan kuraklık ile birlikte baraj ve göllerdeki su seviyesinin düşmesi ise çeşitli kurumları harekete geçirdi. Konya Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (KOSKİ) su tasarrufuna yönelik çeşitli kampanyalar başlattı.

SULAR ÇEKİLDİ, SELÇUKLU ESERİ ORTAYA ÇIKTI

Yaklaşık 50 yıldır sular altında bulunan Argıt Hanı (Altınapa Hanı) Konya-Beyşehir karayolunun 13’üncü kilometresinde bulunan Altınapa Baraj Gölü içerisinde bulunuyor. Yıllardır sular altında bulunan Argıt Hanı’nın önemli bir zamanla biriken biriken çamurun altında kalmış. Şuan gölün suyu ise Han’dan yaklaşık 30 metre uzakta. Han, bugüne kadar herhangi bir onarım veya restorasyon görmemesine karşın hala ayakta kalabilmiş. Çamurun altında kalan kısımlarında ise neler olduğu bilinmiyor.

Argıt Hanı, Anadolu Selçuklu Devleti döneminde kölelikten devletin en yüksek mevkilerine kadar yükselmiş azatlı bir köle olan Şemseddin Altunba (Altınapa) tarafından 1201 yılında yaptırıldığı biliniyor. Hanın kitabesi bulunmuyor ancak, Şemseddin Altunba tarafından yaptırıldığı 1201–1202 tarihli vakfiyeden anlaşıldığı ifade ediliyor.

(CİHAN)