Gökçek canlı yayında ambalajlanmış şebeke suyu içti!

GÖKÇEK

1986’daki Çernobil kazasından sonra canlı yayında çay içerek, fındık yiyerek, denize girerek ekranlarda boy gösteren bürokratlar kervanına Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek de katıldı. Gökçek; kirli olduğuna ve hastalık salgınlarına yol açtığına dair hakkında çok sayıda iddia olan Ankara şebeke suyunun temiz olduğunu kanıtlamak ve bu iddiaların ambalajlı su sektörünün bir komplosu olduğunu öne sürmek amacıyla canlı yayında ASKİ’nin ambalajlanmış şebeke suyunu içti. Konuyla ilgili Radikal’in haberi şu şekilde:

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, başkentin sularıyla ilgili iddialara yanıt olarak canlı yayında Ankara’nın şebeke suyu ve Fransız marka bir şişe içme suyuyla deney yaptı. Gökçek, deneyin ardından ”CHP’nin onuruna” diyerek ASKİ’nin ambalajlı suyu içti. Gökçek sularla ilgili iddialar için CHP’li Aylin Nazlıaka’ya dava açacağını da açıkladı.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Ankara’nın suyuna Kızılırmak suyu üzerinden atık karıştığı, suda sülfat oranın arttığı ve kentte ishal vakaları görülmeye başlandığı yolundaki iddialara ilişkin bir basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısında gazetecilere, “Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin ikramı” olarak bizzat belediye tarafından şişelenmiş şebeke suyu ikram edildi. Belediye Başkanı Gökçek de toplantı boyunca bu sudan bol bol içti.

BASINA ŞİŞELENMİŞ ŞEBEKE SUYU İKRAM EDİLDİ

İddialar konusunda “su arıtma aleti üreticileri, pet şişe su satıcıları , meslek odaları CHP ’yi” suçlayan Ankara’nın suyunun bilimsel raporlara göre ‘temiz’ olduğunu söyledi. Gökçek, suyla ilgili açıklama yapan odaları “İdeolojik davranmak” ve “laf ebeliği yapmak”la suçladı. Gökçek, Ankara’nın suyuyla ilgili iddialarda bulunanlarda suyla ilgili rapor olmadığını belirtirken, Ankara’da her ay 1200’ü aşkın noktadan numune alındığını, Temmuz ve Ağustos aylarında ek analizler yapıldığını ve suda sağlığı tehdit eden soruna rastlanmadığını açıkladı.

SÜLFAT SORUNU

Gökçek, Ankara’ya sürmekte olan kuraklık nedeniyle Kızılırmak’tan su takviyesi yapıldığını, ancak bu suyun eldeki suyla karıştırılarak verildiğini belirtti. Gökçek, Kızılırmak’ın suyunda sülfat sorunu olduğunu doğruladı. Ancak Dünya Sağlık Örgütü’ne göre sülfatın suda tat değişimi yapsa da ishal sorunu yaratmayacağın belirtti. Gökçek, Dünya Sağlık Örgütü’nün suda sülfat için ‘250’yi sınır değer olarak tavsiye ettiğini, ancak Ankara’da bu oranın 120-130 olduğunu söyledi.

ŞEBEKE SUYU TEMİZ, DAMACANALARDA SORUN OLABİLİR
Ankara’nın şebeke suyunun temiz olduğunu belirten Gökçek, damacana sularda ise güneşte, uygunsuz koşullarda bekletme ve damacanayı defalarca kullanmaya bağlı sorunlar yaşanabileceğini söyledi. Suyla ilgili sorun yaşadığını düşünenlere, evlerinin şebekesinde pas olup olmadığını kontrol ettirmelerini, varsa değiştirmelerini tavsiye etti.

CHP ‘Lİ NAZLIAKA’YA DAVA YOLDA

Ankara’nın sularını TBMM gündemine taşıyan CHP’li milletvekillerine de dikkat çeken Gökçek, Ankara’nın suyu nedeniyle ishal olduğunu açıklayan Nazlıaka’ya “Kovuşturmaya neden olacak bir suçla ilgili, ortada suç olmadığını bildiği halde ihbarda bulunduğu için” ceza davası açacağını da açıkladı.
“PLASTİK TESİSATTAN SARI SU AKMAZ…”

Gökçek’in basın toplantısından satırbaşları..
“Mesela evlerinde tesisatları demir olmayıp plastik olanlar varsa onlardan sarı su akmaz. Sarı su akmasının suçlusu belediye değildir, tüketicidir. 50 yıllık şebeke suları var, iç tesisatların bakımı yapılmıyor otomatik olarak sarı su akar. Sarı su, paslı su akması mümkün değil. Yok efendim Ankara’nın suyu Fanta’ya benziyormuş, CHP böyle diyor. Bunu bilimsel olarak bana ispat etsinler. Paslı suyu bilimsel olarak ispat etsinler, çıkıp ben ‘yalancıyım’ diyeceğim. Evde sarı akar, tesisata bakmazsanız sarı akar Sarı su akmaz Ankara’da. Aksini ispat etmek cahilliktir
“YILLIK RAKAMLARA GÖRE SALGIN YOK”

”CHP’li vekillere ve odalara rakamlarla hitap edeceğim. Akut bağırsak enfeksiyonlarıyla konuşacağım. Ankara’da yüzde 2 artış. Geçen sene ocak ayında 21 binmiş vaka sayısı çıkmış. Mart’ta 30 bine çıkmış . Tabipler Odası hiç sesini çıkarmamış. Bu sene 41 binmiş 33 bine inmiş. Toplamda 210 bin vaka varmış, bu sene 215 bin vaka varmış. Ankara’da herhangi bir salgın hastalık yok.”

“CHP’LİLER İLKOKUL SEVİYESİNDE OLDUĞU İÇİN…”
“CHP’ye sesleniyorum. Gitmezsiniz yalancısınız. Gidin kontrol edin. İzmir’de yüzde 33 (ishal) artış var vakalarda. Ankara’da yüzde 2 Nerede salgın var bakın bakalım. Gazeteci arkadaşlar oraya da CHP online’de Ankara suyunu izle videosu var. Tahlil yapıyorlar, analiz yapıyorlar, millete bu kara suyu içiriyorlar diye gösteriyorlar. CHP’liler ilkokul seviyesinde oldukların için bunu izletirler. Bu tahlili yaptıkları 100 liralık bir cihaz. Bizim tahlil yapan cihazımız ise 300 bin liralık bir cihaz. Hangisi daha iyi ölçer? Saf su içinde mineral yoktur. Cihazı bu suyun içine soktuğunuzda ayrışım denilen olay ortaya çıkar. Suyun renginin değişmesi suyun tam tersine kalitesini gösterir. Saf suda kesinlikle bozulma olmaz.”

“BUNLAR ASKİ’NİN SUYU”
“Şimdi tweet atmışlar. ‘Kendisi kapalı bardakta su içerdi’diye tweet atıyorlar. Bunlar bu kadar yalancı insanlar. Bunlar ASKİ’nin kapalı suyu ve ücretsiz dağıtılıyor.”

ŞOVMEN BUNLAR
“(CHP milletvekili) Aylin Nazlıaka bir tweet attı. CHP’de en büyük özellik Melih Gökçek’le kavga etmektir. Gökçek’le kava ederek prim yapmak isterler, gündeme gelmek isterler. Aylin hanım bunu yapınca diğerleri de harekete geçti. Şovmen bunlar işleri güçleri şov.”

ANKARA’NIN SUYU TEMİZ
“Ankara’nın suyu temizdir. Damacana suyundan korkulabilir, çünkü yıkanmaları iyi olmayabilir. Damacanadan mikrop alabilirsiniz ama Ankara’nın suyundan asla. Tesisatlarınızı temizleteceksiniz İçerisi size ait dışarısı bize. İstediğiniz boruları açarız dışarıda gösteririz.” radikal.com.tr/hürriyet

Kaynak: Radikal