Dünyada temiz suya ve hıfzıssıhhaya erişimin haritalanması

Dünya üzerinde ne kadar insan hala kirli su içiyor ya da  tuvalet ihtiyacını açıkta gideriyor? Temiz suya ve hıfzıssıhhaya erişim konusunda milenyum kalkınma hedeflerinde ne ölçüde ilerleme kaydedildiğini araştırmak için aşağıdaki interaktif haritalardaki verileri kullandık.

 

 

Dünya üzerinde 946 milyon insan hala açıkta bulunan tuvaletleri kullanıyor. Listenin başında Eritre bulunuyor. Eritre nüfusunun yüzde 77’si açık alanda tuvalet ihtiyacını gideriyor. Bu durum içme sularının kirlenmesine; kolera, ishal, dizanteri, hepatit A ve tifo salgınlarının yayılmasına neden olabilir. Küresel çapta bu yüksek oranları azaltmaya odaklanan önemli çalışmalar yapıldı. Dünya Sağlık Örgütü ve UNICEF Ortak İzleme Programı’nın 1990 yılından bu yana içme suyu ve hıfzıssıhhaya erişim konusunda yapılan ilerlemeyi gösteren yeni verileri belli alanlarda iyileşmeler olduğunu gösteriyor.

Açık alanda tuvalet ihtiyacını gideren nüfusun oranındaki en büyük düşüş Eritre’nin komşusu Etiyopya’da kaydedildi. Açık alanda dışkılama oranı 1990’da % 92 iken 2015 yılında % 29’a düştü.

Wateraid’in politika analisti Tim Brewer “Etiyopya açık alanda dışkılama oranlarını azaltmak için beş yıldır ciddi bir çalışma yürütüyor” dedi ve ekledi “Hükümet tuvalet ihtiyacını açık alanda gidermeye bir son vermek için ülkedeki herkesi dahil edecek bir eylem planı oluşturdu. Çatışmanın hüküm sürdüğü Eritre’de ise böyle bir çalışma söz konusu değildi.”

Tuvalet ihtiyacını açık alanda gideren her 10 kişiden 9’u kırsal alanlarda yaşıyor. Ancak mevcut azalma oranlarıyla, sürdürülebilir kalkınma hedeflerinden de biri olan açık alanda tuvalet ihtiyacını giderme uygulamasının 2030 yılına kadar kırsal alanlarda yaşayan en yoksullar arasında ortadan kaldırılamayacağı tahmin ediliyor.

Dünya üzerinde ne kadar insanın iyileştirilmiş hıfzıssıhha hizmetlerine erişimi var?

Dünya üzerindeki kentli insanların %82’si günümüzde iyileştirilmiş hıfzıssıhha hizmetlerini kullanabiliyor. Hıfzıssıhha, insan atığının insani temastan hijyenik olarak uzaklaştırılması olarak tanımlanıyor. Küresel düzeyde kırsal nüfusun sadece % 51’i bu tür hizmetlere erişebiliyor.

Küresel olarak 2.4 milyar insanın hala iyileştirilmiş hıfzıssıhhaya erişiminin olmadığı tahmin ediliyor. Bu insanlar çoğunlukla Asya, Sahra Altı Afrika, Latin Amerika ve Karayipler’de yaşıyor. Sahra Altı Afrika’da yetersiz kalkınmayla birlikte giden hızlı nüfus artışı hıfzıssıhhaya erişimi olmayanların sayısının 1990’dan bu yana nüfusun %17’sine yükselmesini açıklıyor.

Hıfzıssıhha konusunda hangi ülkeler milenyum kalkınma hedefini karşılayabildi?

2000 yılında % 54 oranında bulunan hıfzıssıhhaya erişim oranının, Milenyum kalkınma hedeflerinde 2015 yılında %77’ye çıkarılması öngörülüyordu. Bu hedefe ulaşılamamış olması hiç şaşırtıcı değil. Neredeyse 700 milyon söz konusu hedefin dışında kaldı. 57 ülke ya hiç aşama kaydetmedi ya da çok sınırlı bir aşama kaydetti. Sadece gelişmekte olan dört bölge hedefe ulaştı: Kafkaslar ve Orta Asya, Doğu Asya, Kuzey Afrika ve Batı Asya.

Dünya üzerindeki insanların ne kadarının iyileştirilmiş içme suyu kaynaklarına erişimi vardır?

Suya erişimi iyileştirme konusunda kaydedilen aşama daha iyi bir düzeyde: küresel nüfusun % 91’i iyileştirilmiş bir su kaynağını kullanıyor (suyu dışsal kirlenmeden koruyan su kaynağı). Bu oran 1990 yılında %76 idi. İyileştirilmiş içme suyu kaynağına erişimi bulunmayanların sayısı 700 milyonun altına, 663 milyona düşmüş oldu ilk defa.

Hıfzıssıhhaya erişimde olduğu gibi, kırsal bölgelerde kaydedilen aşama kentsel bölgelerin gerisinde kalıyor: iyileştirilmiş içme suyu kaynaklarına erişimi olmayan her 10 kişiden 8’i kırsal bölgelerde yaşıyor. Sahra Altı Afrika’da, Milenyum Kalkınma Hedefleri döneminde 427 milyon insan temiz suya erişim sağlarken, bugün 319 milyon insanın hala temiz suya erişimi bulunmuyor.

Su konusunda milenyum kalkınma hedefini hangi ülkeler karşıladı?

Milenyum Kalkınma Hedeflerinin gerçekleştirilmesinde su ve hıfzıssıhhaya erişim arasında neden böyle bir farklılık bulunuyor?

“Bunların aslında el ele gitmesi gerekiyor fakat tarihsel olarak tüm çabalar suya odaklandı ve hıfzıssıhhanın öncelik kazanması biraz zaman aldı” diyor Brewer. “Birleşik Krallığın yaptığı yardımlar suya gidiyor, hıfzıssıhhaya giden miktar bağışlanan toplam paranın % 2’sini oluşturuyor fakat çoğu para suya gidiyor. Ayrıca bir politikacı için suyun önünde poz vermek bir tuvaletin önünde poz vermekten çok daha kolaydır.”

“Genel tablo oldukça karmaşık” diye ekliyor. “Su hedefinin karşılanması iyi bir şey; 1990’dan bu yana su ve hıfzıssıhha hizmetleri milyonlarca insana erişti ve bazı ülkeler bu konudabüyük aşama kaydetti” diyor Brewer. “Fakat genel olarak, suya erişen pek çok insanın evlerinde erişimi yok. Bu güvenilir mi peki? Su ihtiyaçlarına yetiyor mu, suyu almaya güçleri yetiyor mu? Ve yine, en yoksul ülkeler ve en yoksul insanlar en geride kalanlar; Safra Altı Afrika ve Güney Asya gerçekten çok geride kalmış durumda. Bu insanlara odaklanmamız ve bu bölgelerdeki ilerlemeye katkıda bulunmamız gerekiyor.”

Kaynak: The Guardian

İnteraktif haritalara buradan ulaşabilirsiniz.