Afrika’nın güney ülkeleri kuraklık nedeniyle zor durumda

güney afrika kuraklıkSalı günü hükümet yetkilileri tarafından yapılan açıklamaya göre Güney Afrika, El Nino* hava olayının neden olduğu yüzyılın en büyük kuraklığının bir sonucu olarak tarım sektöründe 1 milyar dolar zarar etti.

Dünya Bankası ve IMF, Afrika kıtasının en gelişmiş ülkesi olan Güney Afrika’nın 2016 yılında yüzde birin altında büyüyeceğini tahmin ediyor.

Bu yılın başında açıklama yapan Tarım Bakanı Senzeni Zokwana ülkenin açlığı engellemek ve diğer ülkelerle yaptığı gıda ihracı antlaşmalarını karşılayabilmek için 6 milyon ton gıda ithal etmesi gerektiğini söylemişti.

BM yetkilileri ise kuraklığın 14 milyon insanın açlık tehdidi ile karşı karşıya olduğunu açıklamıştı.

Afrika’nın Güney Afrika’dan yapılan gıda ithalatına bağımlı olan birçok ülkesi de El Nino hava olayı nedeniyle kuraklıkla boğuşuyor.

Güney Afrika bir yandan kuraklık sebebiyle zor bir dönemden geçerken bir yandan da düşen ürün fiyatları nedeniyle ekonomik sıkıntı yaşıyor. Geçtiğimiz on yıl boyunca Çin’in ekonomik büyümesi sayesinde Afrika ülkeleri hammadde ihracatları sayesinde ekonomik kazanç sağlayabiliyorlardı. Ancak Çin’in büyümesinin yavaşlaması kömür, demir, bakır, altın gibi hammaddelerin fiyatlarını da düşürdü.

Bir çok ülkede maden şirketleri ya üretimi durdurdu ya da kesintiye gitti. Zambiya’da ülke ihracatının %75’i bakır madeni ihracından karşılanırken, 2015’in Eylül ayında uluslararası maden devi Glencore şirketi, Mopani bakır madenlerindeki üretimi 18 aylığına askıya aldı. Botswana’da elmas sanayi, Zimbabwe’de krom ve çelik sanayi ile Güney Afrika’daki platin sanayisi işten çıkarmalar, ücret düşüşleri ve şirket kapatmalar ile çalkalanıyor.

Bir birinden ayrı iki sorun gibi duran kuraklık ve hammadde fiyatlarının düşüşü su kaynakları üzerinden birleşiyor ve açlık, yoksulluk, göç gibi sosyal sonuçlar ortaya çıkarıyor. Bu sorunlar da ülkelerin kendi içinde ve ülkeler arasında son derece kritik politik çatışmalara neden oluyor. Örneğin Zimbabwe bakır sanayi büyük oranda hidroelektrik santrallerinden elde edilen enerjiye bağımlı. Kuraklık nedeniyle sanayiye sağlanan elektrik geçtiğimiz yaz %30 azalınca şirketler daha pahalı yollardan enerji ithal etmeye çalıştı. Zimbabwe ve Zambiya’nın ortak hidroelektrik kaynağı olan Kariba barajındaki su miktarı tehlikeli seviyeye vardı. Botswana’nın Gaborone barajında su seviyesi Aralık ayında, kapasitesinin  %2 altına indi. Bu nedenle Botswana ve Güney Afrika su kullanımını sınırlandırmaya başladı.

Kuraklık Afrika’nın güneyindeki ülkelerde ekinleri de olumsuz etkiliyor. Bu nedenle ülkeler gıda ithal etmek zorunda kalıyor. Ancak zaten yoksul olan ülkelerin artan gıda fiyatları nedeniyle gereken miktarda gıda ithalatı yapması oldukça zor. Zimbabwe daha şimdiden uluslararası toplumdan 1,5 miyar dolarlık yardım talep etti. ABD ise Haziran ayına kadar 32,5 milyon $ yardım yapacağını açıkladı.

el nino map
Kolumbia Üniversitesi International Reserch Institute’ün yayınladığı harita, El Nino’nun düşen yağmur miktarı açısından dünyanın farklı coğrafyalarını nasıl etkilediği gösteriyor.

Ekonomik sıkıntıların kuraklıkla bileşmesi sonucu yeni bir göç dalgasının bölgeye yayılacağı ve göçün büyük oranda Güney Afrika’ya olacağı tahmin ediliyor. 2015 yılında 500 bin Zimbabweli Güney Afrika’ya göç etmişti. Ancak Güney Afrika diğer ülkelerden daha iyi yaşam koşulları vaat etmiyor. Güney Afrika’da zaten artmakta olan işsizlik ve yoksulluk, göçmenlere karşı yabancı düşmanlığının artmasına yol açıyor. Hükümet göçmenleri zorla sınır dışı ediyor. Zambiya’da bu yıl genel seçimler yapılacak, Zimbabwe’de ise 92 yaşındaki Başkanın ardından nasıl bir rejim kurulacağı şimdiden tartışılıyor.

Küresel ısınmanın bir sonucu olarak radikal değişim gösteren hava olayları su kaynakları üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor. Su kaynaklarındaki daralma ise giderek artan oranda dünyadaki politik gelişmelerin temel belirleyeni olarak ortaya çıkıyor. Afrika, Latin Amerika ve Güney Asya gibi kitlesel yoksulluğun yaşandığı coğrafyalarda su sorunu bütün politik gelişmeleri belirleyen bir güce ulaşmış durumda.

*El Nino 3-5 yılda bir görülen küresel bir okyanus-atmosfer olayıdır. El Niño ve La Niña, Doğu Büyük Okyanus yüzey sularının sıcaklığındaki büyük salınımlar ve bunların yol açtığı atmosferik olayların genel adı olarak kullanılmaktadır.

Kaynak: Sunday Times, Stratfor