Ceyhan Nehri ve su kaynağı korunmalı

Elbistan-da-su-kirliliği-1Kaynak: Elbistan’ın Sesi, 6 Eylül 2016

Doğa Savaşçıları Çevre Örgütü Kahramanmaraş Temsilcisi Poyraz Poyrazoğlu, 26 Ağustos’ta başlayan ve 60 bine yakın vatandaşın hastanelerde tedavi olmasına neden olan salgınla ilgili olarak bir açıklama yaparak, yaşananların Ceyhan Nehri’ne yapılan zulmün sonucu olarak ortaya çıktığını iddia etti.

“30 yıldır Ceyhan Nehrinin acı konumuyla ilgili isyan noktasında açıklamalarım ve mücadelelerim oldu. Allah’ımızın yardımıyla 2001’de tarih yazarak Kaynarca bölgesinin ve Ceyhan nehri güzergâhının bataklık olmasını önledik. Bu vahim olaydan sonra haklılığımız bir kez daha tescillendi” diyen Poyrazoğlu, sudan kaynaklı salgının ise yapılan hataların karşılığı olduğunu savundu.

Poyrazoğlu, “Meselenin teknik yönüne gelince; 1950’li yıllarda nehir kaynağının olduğu kısma 70 bin metrekare gölet oluşturulmuş. Göletten; açık kanalla şehre su götürülmüş, bu su ile bahçe sulaması ve elektrik üretimi yapılmış. 1980’li yıllarda Afşin-Elbistan A Termik santraline bin 500 litre/saniye, Şeker fabrikasına 150 litre/saniye, şehir içme suyuna 350 litre/saniye su verilmiş. 20 yıl önce uyduruk bir şelale yapılmış, doğal kayalar simsiyah olmuş. Şelaleden akan suyun kaynağı bulandırmaması için kaynak kısımlarına kamyonlarca beton dökülerek orası mahvedilmiş. Ahırlardan gelen pislikler, kaynağa yakın yapılan tuvaletler, restoran ve piknik çöpleri olduğu gibi nehre atılmış. Bu pisliklerin atıldığı kaynak ve bentten de ne acı ki şehre içme suyu alınmıştı. Daha sonra kaynak kısmından alınan içme suyunun yerine kaynarcadan su alınması kararı verilmiş ve TKİ lojmanlarının o kısımdan gelen sular drenaj yoluyla 9-10 metre derinliğindeki keson kuyularına aktarılmış. İşin acı tarafı, projesinde olmamasına rağmen su alınan kuyuların taban kotundan 10 metre yukarıdan asfalt yol geçirilmiş, yolun içinden de 60 yıl öncesinden kalan açık kanal ve kanalizasyon borusu geçmektedir. Neticesinde membaın oradaki göletlerde ve keson kuyularının çevresinde kedi köpek ölümleri, lağım pislikleri ve zehir içeren bataklıklar-atıklar, kaynağa sıfır yapılaşmalar derken, Ceyhan nehri 70 yıllık zulme dayanamayarak, doğanın intikamını alması gibi hepimizi perişan etti” dedi.

Sudan kaynaklanan salgının nedeni hakkında da açıklama yapan Poyrazoğlu, şunları söyledi:

“26 Ağustos 2016 tarihinde keson kuyularındaki suyun saniyedeki debisi 400 litre iken 280 litrelere düşmüş. Su seviyesi düşünce yukarıda arz ettiğim gibi çevredeki tesislerden gelen pislikler, keson kuyularının batı tarafındaki yoldan geçen kanaldaki kokuşmuş atıklar, o yoldan giden eski yıllarda yapılmış kanalizasyon borusundaki kaçaklar olduğu gibi keson kuyularına dolmuştur. Sağlık bakanının otomatik klorlamayı dile getirmesinden de anlaşılacağı gibi, o gün klorlama yapılması unutulunca, zehirlenme olayları başlamıştır. Tedbir olarak ise, su terfi merkezinin batısındaki yoldaki açık kanal ve kanalizasyon borusu iptal edilmiş, keson kuyularının doğu kısımdaki nehir güzergâhı temizlenmiş, suni gölettin kapağı açılarak su akışı hızlandırılmıştır. 9 metre derinlikteki kuyulara nehirden pis su geçişlerini önlemek için 1.5 metresi nehir kotundan aşağıda olmak üzere, nehir akış güzergahı ile keson kuyuları arasına 3.5 metre kil tabakası seti oluşturulmuştur. Bana göre yapılanlar geçici çözümlerdir.”

Suyun bir daha kirlenmemesi için yapılması gerekenler hakkında da görüş bildiren Poyrazoğlu, “Sağlık Bakanlığından gelen heyetle de görüşme imkânım oldu, kesinlikle nehir membaından başlayarak Kale altına kadar olan nehir güzergâhında tavizsiz, bilimsel bir proje Orman ve Su işleri Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca ortaklaşa hazırlanmalıdır. 30 yıldır haykırıyorum, nehir kaynaklarının olduğu kısımlara en az 300 metre uzaklıkta olmak üzere bina yapılmamalı, yapılanlar var ise derhal yıkılmalıdır. Özellikle gölettin olduğu kaynak kısımlar ile Kaynarca su kaynaklarının olduğu kesimlerin çevresi SİT alanı ilan edilmeli, gerek kaynak kısımları gerekse güzergâh kısımlarındaki tüm yollar ve balık tesisleri iptal edilmelidir. Kanalizasyon ve şebeke boruları ile depolar acilen yenilenmelidir” diye konuştu.