Su hakkı mücadelelerinden müştereklere

2000 yılının ilk aylarında Bolivya’nın Cochabamba şehrinde su hizmetlerinin özelleştirilmesine karşı verilen ve tarihe Cochabamba Su Savaşları olarak geçen mücadelenin ve ondan ilham alarak müşterekler kavramını toplumsal hareketlerin gündemine taşıyan İtalyan Su Hareketleri Forumu’nun dünyada müşterekler siyasetinin ortaya çıkışında büyük önemi var. Çünkü su fiziksel özellikleri ve yaşam için taşıdığı temel rol nedeniyle, özellikle her şeyin metalaştırıldığı neoliberal kapitalizmde en önemli mücadele alanı olarak ortaya çıktı.

2000 yılındaki Cochabamba Su Savaşı neoliberal politikalara karşı öncü zaferlerden biri olarak tarihe geçti. Özelleştirmeye karşı kurulan Suyu ve Yaşamı Savunma Koordinasyonu, sendikalardan, STK’lara, aktivistlerden, akademisyenlere kadar çok geniş bir alanda farklı grupları bir araya getirerek yatay ve ağ tipi bir örgütlenme modeli oluşturdu. Mahalle komitelerine kadar inen Koordinasyon, her yerelde kendi ihtiyaçlarına uygun su temini yöntemleri geliştirdi, sarnıçlar, kuyular, su kanalları açılması, su tanklarının kullanılması gibi… Koordinasyon genel grevden, yol kapamaya, alternatif su yönetim modelleri geliştirmeden, işgallere kadar çok farklı direniş biçimleri ortaya koydu. Hareketin zaferi Bolivya’da Gaz Savaşları ve çeşitli toplumsal mücadelelere ilham kaynağı oldu. Bu sayede Eva Morales 2005 yılında devlet başkanı seçildi. Ancak Morales Koordinasyon’un ortaya koyduğu müşterekler yönetimlerini değil devletin ve bürokrasinin merkezi yönetimini öne çıkararak bu kez devlet mülkiyeti üzerinden müşterekleri çitlemeye girişti. Bolivya’da bu yeni çitlemeye karşı müşterekleri savunan mücadeleler sürüyor.

Cochabamba sonrası 2001 yılında Brezilya’da Dünya Sosyal Forumu toplandı. Suyun savunulmasına dair deneyimler paylaşıldı. Bu mücadeleler 2003 yılında İtalya’nın Floransa şehrinde ilk kez Alternatif Su Forumu’nun toplanmasına ve 2006 yılında İtalyan Su Hareketi Forumu’nun kurulmasına vesile oldu. İtalyan Su Hareketi Forumu, su hakkının bir insan hakkı olarak tanınmasını talep eden ve suyu bir müşterek olarak tanımlayan ilk büyük toplumsal hareketti. Böylece müşterekler tartışması akademik bir tartışmadan çıkarak toplumsal mücadelelerin gündemine kazandırıldı. Bu hareketin en büyük başarısı ise 2011 yılında yapılan ve suyun özelleştirilip özelleştirilmemesinin sorulduğu referandumda kazandığı zafer oldu. Bu referandumda hareketin sloganı “Su diye yazılır, demokrasi olarak okunur” idi.