Türkiye, 5 Haziran’a direnişle giriyor

Kaynak: Cumhuriyet, Hazal Ocak, 3 Haziran 2018
Türkiye, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’ne direnişle giriyor. Doğanın çilesi bitmiyor. Yaşam savunucuları Akkuyu’dan Artvin’e, Amasra’dan Çanakkale’ye dek doğanın dengesini bozan projelere ve ranta karşı mücadele ediyor. Sularına, ormanlarına sahip çıkıyorlar. Türkiye bir yandan da Ergene’den Menderes’e kirlenen nehirleri ve yörelerini korumaya çalışıyor.

Dünya nükleer enerjiden vazgeçerken Türkiye’de üç nükleer santral planlanıyor. AkkuyuNükleer Santralı’nın temeli Nisan 2015’te atıldı. Çevre aktivisleri, dava açtı. Çevreciler, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunun iptalini istedi; bilirkişi, dünyaca koruma altına alınan Göksu Deltası ve nesli tükenmekte olan Akdeniz foklarının santral yapımı ve sonrasında tehlike altında kalacağını tespit etti ancak bu durumun santral yapımına engel olmayacağını savundu. Dava reddedildi.

Greenpeace, Akkuyu Nükleer Güç Santralı projesinin önünü açan ÇED iptal davasının reddi üzerine, kararı Danıştay’da temyiz etti. Ayrıca nükleer santral projesinde, yer lisansının iptaline ilişkin açılan davanın dosyasına da skandallarla dolu bilirkişi raporu girdi. Çernobil ve Fukuşima felaketlerinin sonuçlarının dikkate alındığı belirtilen raporda, “Olası bir büyük kaza sonuçlarında, halkın radyasyon sağlığına ve güvenliğine ilişkin Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) mevzuatındaki sınır değerlerin aşılmayacağı gösterilmiştir” denildi. İkinci nükleer santralın da Sinop, İnceburun Yarımadası’nda deniz kenarına kurulması planlanıyor. Yarımadada on binlerce ağaç kesildi. Bölge sakinleri Sinop Nükleer Santralı projesinin ÇED toplantısına alınmadı. Konuya ilişkin suç duyurusunda bulunan Sinoplular mücadelesini sürdürüyor. Üçüncü nükleer santralın ise İğneada’ya yapılmasının planlandığı açıklandı.

İLLE DE KÖMÜR

Türkiye’de 60 kömürlü termik santral tesisi projelendirilmiş ya da duyurusu yapılmış durumda. Projeler Adana, İskenderun Körfezi çevresi, Çanakkale, İzmir, Zonguldak- Bartın, Konya Kapalı Havzası, Kütahya- Seyitömer ve Trakya’da yoğunlaşıyor. Bunlardan bazıları şöyle:

ÇANAKKALE’de Çan ve Biga’da 3 aktif ve 13 proje aşamasında termik santral yer alıyor. Planlanan 13 santralın 2’si inşaat halinde, 11’i de proje aşamasında. Çanakkale’de termik santrallar Lapseki, Biga, Çan, Ezine ve Yenice’de planlanıyor.

ZONGULDAK Ciddi tahribata uğrayan Zonguldak’a da Ereğli- Amasra arasındaki sahil şeridine 13 termik sanral planlanıyor. Bunlardan 4’ü aktif çalışıyor. Diğerleri proje aşamasında. Santrallar Ereğli, Kandilli, Çatalağzı, Muslu, Saltukova, Sazköy, Amasra Mugada’da yer alıyor.

TRAKYA Son olarak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, yeni bir KHK ile İstanbul – Silivri , Tekirdağ -Çerkezköy ve Kırklareli Vize’de tarım ve orman alanı iki bölgeyi “Enerji Üretim Alanı” ilan ederek, termik santral yapılmasının önünü açtı. Bölge halkı ve çevre aktivistleri karara itiraz etti. İtiraz üzerine santralların yeri kaydırıldı. Şu anda da meşe ormanlarını tehdit ediyor.

HATAY İskenderun’a bağlı Sarıseki’de aktif konumda 2 termik santral var.

ESKİŞEHİR Alpu, Konya Karapınar, Karaman Ayrancı ve Afyon Dinar da birden fazla santralın projelendirildiği yerler.

HES İSYANI

Karadeniz Bölgesi’nde faal durumdaki yüzü aşkın HES, canlı hayatını olumsuz etkiledi. Yeraltı sularının yerini değiştirdi. Amasya Yeşildere Mahallesi’nden geçen Yeşilırmak üzerine kurulması planlanan HES’e karşı da halk sokağa döküldü.

Loç Vadisi’nde ısrar

Danıştay kararıyla HES’ten kurtarılan Kastamonu Loç Vadisi üzerinde yine kara bulutlar dolaşıyor. Projesi yargıya takılan Orya İnşaat, yeni bir raporla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurdu. Şirket yeni raporda proje alanını, Küre Dağları Milli Parkı’ndan yalnızca 245 metre uzağa çekti.

Fotoğraflarda kalacak

Çorlu – Çerkezköy – Lüleburgaz civarındaki sanayi tesisleri Ergene Nehri’ne yıllardır atıklarını deşarj ediyor. Nehirde canlı bırakmamış. Simsiyah akan nehrin etrafında tarım yapılıyor. Çevre sakinleri bölgede çevre mücadelesini sürdürüyor. Türkiye’deki 25 akarsu havzasından biri, bölgenin önemli su kaynağı olan Büyük Menderes Havzası ve Nehri de büyük risk altında ve kirlilik alarmı veriyor. Çevresinde tarım yapılan nehir, evsel ve endüstriyel atıklar nedeniyle kırmızı renkte akıyor. Tarım alanları, bu suyla sulanıyor. Nehirden gelen koku, her noktadan hissediliyor.

Yeşil Yol direnişi

Karadeniz yaylalarını birbirine bağlayarak turizm yatırımlarına açmayı hedefleyen Yeşil Yol projesine karşı yaylalarda verilen mücadele sürüyor. Projenin Çamlıhemşin’in Yukarı Kavron ve Samistal yaylalarını birbirine bağlayacağı ifade ediliyor.

Cerattepe’de ağaç katliamı

Doğa harikası Cerattepe’de, Cengiz Holding halkın tüm itirazlarına karşın maden faaliyetlerine başladı. Çalışmalarla dereler kirlendi, şu ana kadar binlerce ağaç kesildi. Cerattepe’deki maden faaliyetinin cevher işlenmeden doğayı tahrip etmeye başladığını söyleyen Yrd. Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu ve Yeşil Artvin Derneği “Böyle giderse Artvin’i sadece fotoğraflarda göreceğiz” diye uyarıyor.