Eskişehir’de su kirliliği var mı, yok mu?

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırladığı “Türkiye Çevre Sorunları ve Öncelikleri Değerlendirme Raporu” Eskişehir’deki su kirliliğine dair veriler ortaya koydu.

Raporda II. 2. SU KİRLİLİĞİ başlığı altında her bir ilin kendi sınırları içerisinde yer alan yüzey sularının, 30/11/2012 tarih ve 28483 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan “Yerüstü Su Kalitesi Yönetimi Yönetmeliği” hükümleri çerçevesinde kalite sınıfları ve muhtemel kirlenme nedenlerinin (X) ile işaretlenmiş bir tablo yer alıyor. Bu tablo içinde 1-2-3’üncü sırada su kirliliği sorunu olmayan iller arasında yer alan Eskişehir’in verileri çok ilginç.

 

TABLO:2 İL SINIRLARINDA BULUNAN YÜZEY SULARININ YERÜSTÜ SU KALİTESİ YÖNETİMİ YÖNETMELİĞİ HÜKÜMLERİ ÇERÇEVESİNDE KALİTE SINIFLARI VE MUHTEMEL KİRLENME NEDENLERİ

Kaynak: TÜRKİYE ÇEVRE SORUNLARI VE ÖNCELİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU ( 2016 yılı verileriyle),2018, sayfa 64

 

“Yerüstü Su Kalitesi Yönetimi Yönetmeliği” ne göre; 1. Sınıf- Yüksek kaliteli su, 2. Sınıf – Az kirlenmiş su, 3. Sınıf – Kirlenmiş su, 4. Sınıf – Çok kirlenmiş su olarak bir kategorileştirme yapılmış. Eskişehir’de ölçümü yapılan on dört su kaynağının on ikisinin değerlendirmesi 4. sınıf çok kirlenmiş, iki tanesi ise 3. sınıf kirlenmiş su olarak sınıflandırılmış. Buna rağmen Eskişehir’de su kirliliğinin ilk üç içinde yer almadığı belirtiliyor.

81 ilin yüzey sularının kalitesini ve kirlilik nedenlerini belirten bu uzun tabloda kimi illerde kirlenme nedenleri olarak evsel atık sular, sanayi kaynaklı atık sular, sanayi atıkları, zirai ilaç ve gübre kullanımı, madencilik bölümleri işaretlenmiş ama bunlardan etkilenen su varlıklarının kalitesi bölümleri boş bırakılmış. Yani kirlilik nedenleri olduğu ifade ediliyor ama bu kirliliğin suyun kalite sınıflandırmasına hangi boyutta etki ettiği- az mı, çok mu ya da kirlenmiş sınıfında olup olmadığı- belirtilmiyor. Bu iller arasında İzmir, Kars, Kastamonu, Bilecik, Ağrı, Adıyaman, Amasya, Ankara, Antalya, Trabzon var ve liste devam ediyor. Bazı illerin karşısında ise “konu ile ilgili bilgi edinilememiştir” notu yer alıyor. Bu notun yer aldığı iller arasında Bursa, Balıkesir, Çorum, Kırşehir, Elazığ, Erzincan, Mersin, Samsun, Konya ve daha fazlası yer alıyor.

Tüm bu eksik veriler sonrasında bir grafik hazırlanıyor. “31 adet İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğünce, kendi sınırları içerisindeki, toplamda 158 adet yüzey suyu veya izleme noktası için kalite sınıfları belirtilmiş olup bunların 42 adedi (%27’si) 1. sınıfa (yüksek kaliteli su), 31 adedi (%20’si) 2. sınıfa (az kirlenmiş su), 33 adedi (%21’i) 3. sınıfa (kirlenmiş su), 52 adedi (%33’ü) 4. sınıfa (çok kirlenmiş su) dahildir” deniliyor.  Oysa çıkarılan bu özetin veri eksikliğinden dolayı gerçeği yansıtmadığı çok açık. Yine de bu veriler suların yarıdan fazlasının kirli olduğunu söylüyor. Yukarıdaki tabloda olduğu gibi, hazırlanın tablonun genelinde “Kalite Sınıfı” bölümü, anlatmış olduğumuz üzere, genellikle veri eksikliği nedeniyle boş bırakılırken, hemen yanındaki “kirlenme nedenleri” bölümlerinin dolu olması; 2., 3. ve 4. kalitede su oranlarının aslında ülke genelinde daha yüksek oranlarda olduğuna işaret ediyor.

 

GRAFİK-1 İL SINIRLARINDA BULUNAN YÜZEY SULARININ “YERÜSTÜ SU KALİTESİ YÖNETİMİ YÖNETMELİĞİ” HÜKÜMLERİ ÇERÇEVESİNDE KALİTE SINIFLARI

Kaynak: TÜRKİYE ÇEVRE SORUNLARI VE ÖNCELİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU ( 2016 yılı verileriyle),2018, sayfa 70

Yeraltı