Örnek bir Su Kanunu

ekvador su hakkıEkvador’da Ulusal Meclis, “temiz içme suyuna erişim hakkını bir insan hakkı olarak garanti altına almak ve suyun -dolaylı ya da dolaysız- her türlü özelleştirilmesini engellemek” amacıyla hazırlanan Su Kaynakarı Kanun taslağını, bilindik adıyla Su Kanunu’nu, onayladı.

Mecliste bulunan 126 üyeden 103’ünün oyuyla yasa taslağı onaylanırken; henüz saat sabahın 9:30’u olmasına rağmen, meclis koridorlarında bağımsız gruplar ve çiftçiler, yasayı desteklemek için oradaydı.

 

Örnek yasa!

2008’de halk oylaması ile kabul edilen Ekvador Anayasası’nda, halihazırda su hakkını bir insan hakkı olarak tanıyan ve suyun kamusallığına vurgu yapan maddeler zaten mevcut. 12. maddede “Bir insan hakkı olarak su temel ve öncelikli bir haktır. Yaşam için elden çıkartılamaz, feshedilemez, el konulamaz temel bir değer olan su, kamunun kullanımına yönelik stratejik bir ulusal servettir.” deniliyor. Yeterli miktarda ve kaliteli suya ulaşabilmek anayasadaki “İyi Yaşam Kuralları” bölümünde yer alırken, su kaynaklarını çevre ile uyumlu olarak koruma, yenileme ve sürdürülebilirliğini sağlama görevi de devlete veriliyor.

Geçtiğimi gün taslağı onaylanan Su Kanunu ise “hayat, ekonomi ve çevre için önemli olduğundan dolayı suyun her türlü özelleştirilmesini; hükümetin, çok uluslu organizasyonların veya yerli ya da yabancı özel şirketlerin ticaret anlaşmalarının konusu olmasını” yasaklayan, “su yönetiminin büyük ölçüde toplum öncülüğünde gerçekleşmesini” salık veren haliyle örnek bir uygulama.

Suyun kamusal özelliğini korumaya yönelik benzeri yasalar Hollanda ve Litvanya’da da mevcut.

 

Tükiye’nin de su hakkını tanıyan bir Su Kanunu’na ihtiyacı var!

Türkiye’de Su Kanunu Tasarısı taslağı 2012 yılında Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından hazırlandı. Fakat bu taslak, suyu bir insan hakkı olarak tanımıyor ve suya korumacı bir anlayışla yaklaşmıyor; suyun yalnızca ticari kullanımının sürdürülebilirliğini sağlamayı amaçlıyordu.

Su Hakkı Kampanyası bu taslak metni incelemeye tabi tutarak “mevcut haliyle su varlıklarını fiziksel ve ekonomik bir kaynak olarak gören; suyun kültürel boyutunu yok sayan; su varlıklarını korumayı değil kullanmayı teşvik eden; suyu koruma stratejisi “kirleten öder” prensibinden öte geçemeyen ve dolayısıyla sorunları oluşmadan önlemek yerine oluştuktan sonra yüzeysel çözümler üretmeye odaklı; su hakkını tanımayan ve artan su faturalarıyla büyüyen bir adaletsizliğe neden olan; ve su yönetiminde merkeziyetçi mevcut yapıyı sürdürerek yerelden yönetimi özde değil sadece sözde savunan bir metin” olduğunu tespit etmiş ve Türkiye’nin su hakkını bir insan hakkı olarak tanıyan, suyun kamusal niteliğine vurgu yapan ve su kaynaklarını korumayı amaçlayan bir Su Kanunu’na ihtiyaç olduğunu vurgulamıştı.*

 

Kaynak: SaveGreekWater

 

*Su Hakkı Kampanyası’nın “Su Kanunu Tasarısı” Eleştirisi ve Alternatif Su Kanunu Tasarısı’na ulaşmak için tıklayınız.