Nestle’nin iddiaları ve gerçekler

bursa-uludağ22 Mart Dünya Su Günü vesilesi ile suyun tüm canlılar için ne kadar önemli olduğu ve büyüyen su krizine dikkat çeken açıklamalar ardı ardına yapılıyor. Bu açıklamalardan biri de 19 Mart tarihinde Nestlé Waters Türkiye tarafından yapıldı.  Her yıl dünyanın dört bir yanında dünya su gününü kutlamak için çeşitli etkinlikler yapan Nestle “ faaliyet gösterdikleri tüm ülkelerde suyun insan yaşamı üzerindeki etkisi, ekolojik denge için önemi ve su kaynaklarının korunmasına yönelik, farkındalığı artırmak için çeşitli faaliyetler yürüttüklerini” iddia ediyor.

Bu yıl yaptıkları açıklamada kaynaklarının tamamı Uludağ’da olduğu için Uludağ’ın doğal yapısının korunması, kaynakların sürekliliğinin sağlanmasına büyük önem verdiklerini belirttiler. Nestlé Waters Türkiye Genel Müdürü Serdar Seyhanlı “Bu nedenle fabrikamızdaki çalışmalarımızda su tüketimimizi azaltmaya odaklanıyoruz. Örneğin 2009 – 2015 yılları arasında yapılan geliştirme çalışmaları ile su verimliliği yükseltildi. Su tüketimi yüzde 22 oranında azaltılarak 1,3 milyar litre su tasarrufu yapıldı” dedi.

Ayrıca Nestlé Waters Türkiye, hafifletilmiş ambalaj kullanımı projesi ile de son beş yıl içinde elektrik tüketiminde %50, ambalaj tüketiminde ise %35 tasarruf sağladıklarını, 100 bin kişilik bir şehrin bir yıllık elektrik ihtiyacı kadar enerji tasarrufu ettiklerini söylüyorlar.

Oysa büyük ambalajlı su şirketleri dünyanın her yerinde su varlıklarına doğrudan bağımlı olan toplulukların sularını gasp ediyorlar. Bu şirketler suların kendilerini yenileme kapasitelerine izin vermeyecek yoğun miktarda su çekiyor. Ambalajlama için plastik üretimine bağlı olarak toprağı, suyu ve havayı kirletiyor. Ambalajlı sular uzak mesafelere taşınarak ta küresel ısınmaya katkıda bulunuyor ve milyarlarca boş plastik şişenin geri dönüştürmeden çöpe atıyor. Ambalajlı suyun su ayak izi de, enerji ayak izi de yüksek. Bir litre ambalajlı suyun üretilmesi için 3 litre su kullanılıyor. Ambalajlı su için şebeke suyuna göre 2000 kat daha fazla enerji tüketiliyor. Ekolojik ve ekonomik açıdan ambalajlı suya göre çok çok az maliyetli olan musluk suyu ile ambalajlı suyu karşılaştırmak yerine iyileştirme çabalarını ambalajlı su verileri içinde yapmak ve bunu başarı gibi sunmak tam anlamıyla göz boyamaktır.

Ambalajlı su şirketlerinin satışları gelişmiş ülkelerde düşüş içinde. Sektörün asıl büyüdüğü yer ise gelişmekte olan ülkeler.  Food and Water Watch’un 2013 tarihli raporuna göre Nestle’nin ambalajlı su satışları 2007-2012 yılları arasında toplamda %31 azaldı. ABD ve Kanada’da satışlar %28 oranında düşerken Avrupa’daki  satışlarda %51 düşüş yaşandı. Gelişmekte olan piyasalardaki satışlarda ise %73’lük büyük bir artış görüldü. Reklam kampanyalarına büyük ağırlık veren bu şirketin 2004-2009 yılları arasında Pure Life markası için yaptığı reklam harcamaları %3000 oranında arttı.

Ambalajlı su üretimi ciddi çevresel problemler doğurmakta ve eşitsizliği artırmaktadır. Su varlıkları tüm canlıların ortak varlığıdır. Bu varlıkların ne kadar satarlarsa o kadar para kazanacak olan şirketlerin eline bırakılması su varlıklarının korunmasına değil hızla tükenmesine yol açacaktır. Kamu varlıklarını koruma adına vatandaşlardan alınan vergiler, ambalajlı içme suyu firmalarına gitmek yerine su kaynaklarının korunması ve musluk suyunun kalitesinin artırılması için kullanılmalıdır.

Haberler.com, 19 Mart 2016