(Dosya) Yerel seçimlere hazırlık: Belediyeler su fiyatlarını düzenliyor

Su Hakkı Kampanyası yıllardır suyun bir insan hakkı olarak tanınması ve musluklardan içilebilir nitelikte suyun kamusal bir hizmet olarak sağlanması için mücadele ediyor. Ayrıca temel insan ihtiyaçlarını karşılayacak miktarda suyun da ücretsiz verilmesini, bu miktarın aşılması durumunda ücretlendirmeye gidilmesini savunuyor. Böylece hem su tasarrufu sağlanıp hem de sosyal adalet konusunda yoksullar, dar gelirliler ve işçiler çıkarına bir su politikası uygulanabilir. Oysa neoliberal belediyecilik kaliteli ve içilebilir nitelikte su hizmeti sağlamak konusunda gereken altyapı yatırımlarını yapmayarak içilebilir su sağlama işini ambalajlı su şirketlerine terk etmiş durumda. Bunun yanında belediyeler su ve hıfzıssıhha hizmetlerinden de kâr elde edebilecekleri bir faturalandırma yöntemi uyguluyorlar. Belediyelerin gelir kalemine dönüşen su hizmetleri, su faturalarının sürekli olarak artmasına yol açıyor.

2019 yılında yerel ve genel seçimlerin yapılacak olması hükümeti popülist uygulamalara yöneltti. Belediye başkanlarının istifa etmeye zorlanmasının ardından AKP sözcüleri “yeniden sosyal belediyecilik” anlayışına dönmek gibi kavramlar kullanıyorlar. Sosyal adaletsizliğin kendi oy tabanında da sorun yarattığı gören hükümet, belediye başkanları için bir dizi kriter açıkladı ve bu kriterler arasında su hizmetleri de var. Bu dosyamızda 2019 yerel seçimlerine giderken su hizmetleri konusunda yaşanan tartışmayı ele alıyoruz. Fakat öncesinde 2016 yılında yayınladığımız Suyumuzdan Para Kazanıyorlar Raporu‘nu okumanızı tavsiye ediyoruz. Rapor Büyükşehir Belediyeleri’nin su ücretlendirilmesinde hangi kalemleri kullandıklarını ve asgari ücretli 4 kişilik bir ailenin bütçesinin yüzde kaçını suya harcadığını dört büyükşehiri inceleyerek anlatıyor.

2019 seçimlerine yönelik su indirimi

AKP Genişletilmiş İl Başkanları toplantısı Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında geçtiğimiz hafta toplandı. Toplantıda bir sunum yapan yerel yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erol Kaya belediye başkanlarına, 2019 seçimlerinde başkanlık vizesi için tüyolar verdi. Kaya, kurumsal performans değerlendirmesinin yanı sıra kamuoyu algısı ve teşkilat performansını da ölçtüklerini ifade edip, bu kapsamda belediye ziyaretleri, il ve bölge çalışma toplantıları yapıldığını, bunlara devam edileceğini söyledi.

Kaya’nın sunumunda belediyelerin performans kriterleri arasında altyapı önemli bir yer tutarken, içme suyu, atık su, şebeke ve arıtma tesisleri, kadın sığınma evi ile kişi başına düşen yeşil alan gibi verilere de bakıldığı belirtildi. Vergi mükellefindeki artış ve azalma, işsizlik oranı, derslik başına düşen öğrenci sayısı, evlenme ve boşanma oranları, hastane ve yatak sayısı, şahsa ve mala karşı işlenen suç sayıları da belediyelerin performans kriterleri arasında gösterildi. Tüyoların açıklanmasının ardından büyük şehir belediyeleri birbiri ardına suda fiyat düşüreceklerinin müjdesini vermeye başladı.

AKP’li atanmış büyükşehir belediyelerinde su indirimi

İstanbul’da suya indirim

Bunlardan biri İstanbul’du. İSKİ Genel Kurulu’nda, su satış fiyatında indirim yapılmasına ilişkin teklif hemen onaylandı ve karara bağlandı. Böylece İstanbul’daki konutlarda 1 Ocak 2018’den itibaren suyun Kademe 1 metreküp fiyatı 4,59 TL’den 4,37 TL’ye, suyun kullanım  oranına göre artış gösteren Konut 2 Kademe fiyatı 6,71 TL’den 6,40 TL’ye, Kademe  3 Tarifesi ise 9,77 TL’den 9,31 TL’ye düşürülecek. Ancak İSKİ’nin sadece 2015-2017 fiyatlandırmalarında baktığımızda dahi su fiyatlarının hemen hemen ayda bir arttırıldığını görüyoruz. 2015’in Ocak ayında 3.70 TL olan birim ücret hemen her ay arttırılarak Aralık’ta 4.05 TL’ye yükselmişti. 2016 Ocak ayında 3.90 TL’ye düşürülmesine rağmen yıl boyunca tam 8 defa arttırılarak (1 defa da düşürüldü) 4.16 TL olmuştu. 2017’de ise yine 11 defa arttırılarak su fiyatı 4.50 TL’ye yükseltilmişti. Yani üç yılda toplam 30 defa zam yapılmış olundu. Şimdi bahsi geçen indirim su fiyatını sadece 2017’nin Nisan ayı seviyesine geri getiriyor.

Belediye Meclisi’nin İSKİ Abone Hizmetleri Tarife ve Uygulama Yönetmeliği’nde yaptığı değişiklikle, tüm şehit ve gazi aileleriyle engelli ve dar gelirli vatandaşların kullandıkları su tarifeleri de yeniden düzenlendi. Dar gelirli vatandaş kapsamına “65 Yaşını Doldurmuş Aylık Bağlanan Muhtaçlar, Kaymakamlıklardan Muhtaçlık Belgesi Alanlar,  Gelir Testi Sonucu SGK primlerinin ilgili Kamu İdaresi Tarafından Karşılananlar,  İstanbul Büyükşehir Belediyesince Yardıma Muhtaç Olduğu Bildirilenler.” giriyor. Bu aboneler de 1 Ocak 2018’den itibaren “Kademeli Tarife’den” muaf tutularak sadece “Konut 1” kademesinden tarifelendirilecek. Şehit ve gazi aileleriyle engelli vatandaşlar ise %50 indirim hakkından yararlanmaya devam edecek.

Alınan kararlarla ilgili açıklama yapan AK Parti Grup Başkan Vekili Temel Başalan, İSKİ’nin kâr amacı gütmeyen bir kamu kuruluşu olduğunu, söyledi. Ancak bugüne kadar bu kurumun su hizmetlerinden gelir elde ettiği yıllık bilançolarında yer almakta. Ayrıca kâr amacı gütmeyen bir kurumun Belgrad ormanlarından suyu çekip 24 ülkeye nasıl ihraç ettiğini Başkan’a sormak gerek! Sadece %5 indirim yaparak İSKİ’nin kâr amacı gütmeyen bir kurum olduğunu iddia etmek gerçekten akıl almaz bir iddia.

Balıkesir’de suya %25 indirim

Balıkesir Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin (BASKİ) genel kurul toplantısında su fiyatlarındaki %20 oranındaki indirim geçtiğimiz ay AKP tarafından atanan Başkan Zekai Kafaoğlu tarafından %25’e çıkarıldı. Balıkesir’de 3.74 ile 5.27 lira arasında değişen bir metreküp suyun fiyatında %25 indirim olacak. Kafaoğlu, kırsal mahallelerden metreküp fiyatının yarısı kadar alınan atık su bedelinin de alınmayacağını açıkladı.

Bursa’da suya %10 indirim

Yine geçtiğimiz ay AKP tarafından Başkan atanan Bursa Büyükşehir Belediyesi, olağan meclis toplantısında suya %10 indirim yapıldı. Suda indirimli tarife, 1 Aralık 2018 tarihinden itibaren uygulanacak. Mecliste oy çoğunluğu ile kabul edilen madde başlığı kapsamında tüm tarife ve kullanıcılar için, hangi miktarda kullanılırsa kullanılsın, %10 indirim yapılması onaylandı. Madde kapsamlarını açıklayan Başkan Aktaş, “Gönül ister ki %25 indirim yapalım, fakat buna imkânımız yok. Şu an tüm aboneliklere yüzde 10’luk bir indirim yapacağız. 6 ay sonra yüzde 10’luk bir indirim daha yapmayı hedefliyoruz. Bu indirim oranının bütçeye toplam maliyeti ise 55 milyon lira olacaktır” dedi.

Katı atık toplama tarifesinin de yüksek olduğuna değinen Başkan Aktaş, “Bazı ilçelerimizde katı atık bertaraf bedeli çok yüksek. Bu da su faturalarına çok fazla yansıyor, tutarı şişiriyor. Özellikle düşük tutarlarda gelen faturalarda, örneğin 50 liralık bir faturada 20 liraya ulaşan katı atık bertaraf bedeli yer alıyor. Bu miktarın düşürülmesi üzerine de çalışmalar yapacağız” dedi.

Manisa’da su fiyatlarına yapılan zam teklifine AKP itiraz etti!

Manisa Büyükşehir Belediye Meclisi 2018 yılı su ücret tarifesini görüşmek üzere geçtiğimiz günlerde toplandı. 2018 yılının su tarifesi, MHP’li Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün ve AKPli üyeler arasında tartışmaya neden oldu. MHP Grubu, ücret tarifesinin aynı kalmasını istedi, ancak diğer illerde alınan Manisa’da alınmayan bakım bedelini gündeme getirdi. Su faturalarına yansıyacak 3 liralık bakım bedeli teklif edilirken, atık su bedelinin de yüzde 30’dan yüzde 40’a çıkarılması istendi. AK Parti Grubu 2018 yılında da 2017 yılı su ücretinin sabit kalması, kartlı sayaç abonelerine sunulan yüzde 10 indirimin yüzde 20’ye çıkartılması ve atık su bedelinin yüzde 30’da kalmasını teklif etti. AK Parti Grup Başkanvekili Kamil Öz, Balıkesir ve Bursa gibi belediyelerde suya zam yapılmadığını savundu. Manisa’da iktidar olan MHPli Ergün gelen itirazlara karşı bildik iktidar söylemini kullandı: “Siyasi davranıyorsunuz. Gelir olmadan hizmet olmaz. Seçim hesabı yapıyorsunuz. ‘Cengiz Ergün çok çalıştın, biraz dur’ diyorsunuz”

Manisa’daki tartışmada ilginç olan sadece AKPli meclis üyelerinin su zammına itiraz etmesi değil. Su Hakkı Kampanyası’nın yıllardır insan hakkı ihlali olması dolayısıyla itiraz ettiği ön ödemeli su hizmeti uygulaması (kartlı sayaç) AKPli temsilciler tarafından teşvik ediliyor.

CHP Belediyeleri’nde ise suya zam!

Edirne Belediye Meclisi Kasım ayı bütçe görüşmeleri sonunda 1 Ocak 2018’den itibaren suyun birim fiyatı %5 zamlı tarifeyle 3,15 TL olarak belirlendi. Bütçeye ait maddelerin oylandığı mecliste oylama öncesi bu kez de MHPli meclis üyeleri zamma itiraz etti! MHP Grup Sözcüsü Ahmet Karagülle “Bütçe hazırlama safhasında çalışan arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Geçen seneye göre bütçede yüzde 4’lük bir artış görüyoruz. Malum Edirne Belediyesi’nin gelirler kısmında su fiyatlarında cüzi bir artış söz konusu ama esasında bizim 3.15 TL olan su fiyatımızda 2.80 kuruş okuma bedeli 65 kuruş atık su bedeliyle 6 TL’yi buluyor. Ayrıca bunlara evsel atık, çevre ve temizlik katılıyor. Yani 1 ton su kullanıldığında 17-18 Lirayı buluyor. Bu Edirne’de biraz pahalı değil mi?” dedi.

Karagülle’ye konuyla ilgili cevap veren CHP’li Belediye Başkanı Recep Gürkan, içinde bulunduğumuz yılda TÜFE ve ÜFE fiyatlarındaki enflasyon artışına dikkat çekerek 2 yıldır buna rağmen su fiyatlarında zam yapmadıklarını hatırlattı. Gürkan; “Bu yıl TÜFE %12,  ÜFE %17. İkisinin ortalamasını alırsak yüzde 15 gibi bir enflasyon artışı söz konusu. Buna rağmen biz 3 Lira’dan 3.15 kuruşa çıkartarak yüzde 5 oranında gerçekten cüzi bir artış öngördük. Size bir örnek vereyim, geçen hafta gazetelerde vardı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi su ücretlerinde yüzde 5 indirime gitti. Ben belediye başkanı olarak İstanbul’un yüzde 5 su indirimine Edirne’de talibim. Bakın İstanbul’da 1 Ocak 2018’den itibaren 1’inci kademede metreküp fiyatı 4.59 kuruştan 4 Lira 37 kuruşa inmiş. En indirimli fiyatı alırsak 4 Lira 37 kuruş. Eğer uygun görürseniz bunu da oylayabiliriz” diye konuştu.

CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde ise İZSU Genel Kurulu’nun kasım ayı ikinci oturumunda su zammı görüşüldü. Yapılan oylamada, 1 Ocak’tan itibaren suyun metreküp fiyatına yüzde 10 zam yapılmasına karar verildi. Alınan kararla konut abonelerinde 0-20 metreküp arası suyun metreküp fiyatı 4,16 liradan 4,58 liraya yükselirken, 21 metreküp ve üzeri için uygulanan fiyat 9,28 liradan 10.21 liraya çıktı. Konut dışı kademesiz tarife 9,57 liradan 10,53 liraya, resmi daire kademesiz tarife ise 9,11 liradan 10,02 liraya yükseldi. İzmir Belediyesi’nde muhalefet konumunda bulunan AKP Grubu ise su zammına ret oyu verdi. Yüzde 10’luk zammı eleştiren AKP Grup Başkanvekili Bilal Doğan, “2017 yılı ocak ve temmuz aylarında yaptığınız zamlar ve bu son yaptığınız zamla birlikte İzmir’de son bir yıl içinde suya toplamda %25 oranında zam yapılıyor.” dedi.

Neoliberal belediyecilik: Hepsi aynı

Mecliste “muhalefet” konumunda bulunsalar dahi kendi belediyelerinde iktidar olan CHP ve MHP’li yönetimler de aslında neoliberal belediyecilik anlayışıyla kentleri yönetiyor. Büyükşehir Belediye Yasası su hizmetlerinin tam maliyet prensibi ile yapılmasını zorunlu kılıyor hatta fiyatlandırmada belediyeye kaynak sağlaması açısından üzerine kâr da konulmasına izin veriyor. Merkezi hükümetten yeteri miktarda bütçe almadıklarını söyleyen “muhalefet” partilerine ait belediyeler su hizmetlerinden kaynak sağladıklarını söyleyerek bu uygulamalarda ısrar ediyorlar. Suya erişimi bir insan hakkı olarak tanımayan, sudan kâr elde etme amacı güden ve üstelik musluklardan içilebilir nitelikte su akıtma konusunda gereken yatırımları yapmayarak halkın ambalajlı su şirketlerine yönlendirmeye devam eden bu belediyecilik anlayışı hem su varlıklarının kirlenmesi ve tükenmesine hem de sosyal adaletsizliğin büyümesine neden oluyor.