Gaz da yıkar!

ercan-aybogaGezegenimizde kar uğruna hızla devam eden ekolojik yıkımın Türkiye ve Kürdistanlılar arasında pek bilinmeyen bir boyutu ‘kaya gazı’dır. Uluslararası düzeyde ‘Fracking’ olarak bilinen kaya gazının sömürülmesi, son 3-4 yıldır dünyadaki sosyal hareketler ve bir çok toplumsal kesimler tarafından yoğunca eleştirilmektedir.

Kaya gazı nedir? Kaya gazı binlerce metre yer altında kayaç denilen formasyonların içinde sıkışmış olan doğal gazdır. Bundan dolayı da çıkarılması daha farklı ve zor tekniklerle gerçekleştiriliyor.

Kaya gazının şirketler tarafından yer altından çıkarılmasının (sömürülmesinin) nedeni ıssı enerjide kullanılmasıdır. Bazı ilk kaba jeolojik araştırmalara göre dünyanın birçok yerinde büyük miktarda kaya gazı bulunuyormuş. Bu tespitler ve sömürü tekniğin gelişmesi üzerine birçok devlet (TC dahil), kaya gazı ile enerji politikasında bir atılımda bulunacağını umut etmeye başladı. ABD’de bu teknik on yıllardır uygulansa da diğer devletlerde bu olgu yenidir. Bazı haberler, kapsamlı kaya gazı sömürüsü ile doğal gaz ve petrol fiyatların yüzde 40 aşağı çekilebilineceği yazması, bazı kesimlerde büyük umutlar yarattı.

Ancak gerçeklik birçok devlet, şirket ve medya kuruluşun ifade ettiği gibi değil. Eğer kaya gazın büyük çapta sömürüsüne başlanırsa, gezegeni, doğa ve insanı büyük tehlikeler bekliyor. Bu tehlikeler neden kaynaklanıyor?Öncelikle kaya gazın çıkarılması için yüksek miktarda tatlı suya ihtiyaç vardır. Bir kuyunun işletilmesi süresince çoğu zaman 30 bin litreye ihtiyaç vardır. Genelde bir alanda onlarca veya yüzlerce kuyu açıldığını unutmayalım.

Daha önemlisi kaya gazın çıkarılması ile yer altı su kaynakların kirletilmesidir. Bu da kullanılan teknik ve metodlardan kaynaklanıyor. Gazı kayadan çıkarmak için ‘hidrolik çatlama’ tekniği uygulanır. Bunun amacı geçirgen olmayan gazı kayadan serbest bırakılmasıdır. Büyük basınçla hedefteki kayalara karşı kullanılan ‘çatlatma sıvısı’, su, ince kum ve bazı kimyasallardan oluşur. Bu sıvı içinde bulunan kimyasallar yer altı suyuna karıştığından dolayı, yer altı suyu kirletilir. Bunun uzun vadeli ne tür riskli tehlikeleri olacağını yeni teknik olduğu için henüz bilmemekteyiz. Bir avuç kaya gazı bir büyük coğrafyanın yer altı suyu kirletmesi asla kabul edilir değildir. Kaya gazını çıkaran şirketlere, suyun kirletilmesi durumunda fatura çıkarılmadığı için maliyeti kamu ve toplum taşımaktadır.

Yine büyük çapta kaya gazın çıkarılması, yer altında büyük boşukların oluşmasına anlamına gelmektedir. Yer altından su, petrol, doğal gaz ve birçok başka maddeler sürekli çıkarıldığını düşünürsek, gelecek yıllarda bizi yer çöküntüsü tehlikesi beklediğini de belirtmek lazım. Bu risklerden dolayı son 2-3 yılda protestoların artması sonucu en az beş ülkede kaya gazı sömürüsü yasaklandı ve ABD’de yeni kuyulara artık izin verilmiyor.

Ancak TC’de ilk yirmi kaya gazı kuyusu Amed’de Shell Şirketi tarafından son haftalarda açıldı. Olumlu sonuç çıkarsa (yani beklenen miktar gaza ulaşılırsa) Kürdistan bölgesinde yüzlerce ve binlerce kuyu ileriki yıllarda açılması beklenmektedir. Uluslararası kaya gazı rezerv haritalarına bakarsak, TC sınırları içerisinde en büyük rezervlerin Kürdistan’da olduğu görülmektedir. İkinci ve çok daha küçük bölge Trakya’dır. Kürdistan’da yer altı su kaynakların son on-yirmi yıllarda ölçüsüzce tarım tarafından çıkarıldığını dikkate alırsak, su kaynakları üzerinde baskı ve tehlikeler artmaya devam edecektir.

Dar kesimlerin ekonomik çıkarları uğruna doğanın sömürülmesinin yoğunlaşması ve toplumun yaşam kaynakların daha fazla tehlikeye atılması anlamına gelen kaya gazı sömürüsüne herkesi daha eleştirel bakmaya burdan çağırıyoruz.

Ercan Ayboğa

Özgür Politika

kayagazi-infographic2