Türkiye’yi bekleyen büyük ‘İklim’ tehlikesi

Turkiye de kuraklıkKaynak: Hürriyet, 20 Mart 2014
Küresel iklim değişikliğinin Türkiye sahillerine etkisini araştıran bilim insanları, olası bir felaket senaryosunu çıkardı. Küresel iklim değişikliği, Antalya’da Turizmi, Çukurova Deltası, Göksu Deltası, Köyceğiz ve Söke Ovası, İzmir dalyanları ve Gediz Ovası, Meriç Ovası, Bafra ve Çarşamba ovalarında tarımı, İstanbul’da da içme suyunu etkileyecek. Uzmanlar Türkiye’nin sahil şeridinde yaşayan 41,8 milyon insanın gelecek yüzyılda deniz suyu seviyesinin yükselmesinden etkilenmesi öngörülüyor.

Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tuncay Kuleli, küresel ısınmanın bir sonucu olarak deniz suyumun ısınması ile meydana gelen Termal genleşme ve buzulların ve buzul yapıların erimesinden dolayı global ölçekte deniz seviyesinin yükseldiği ve bu yükselişin hızlanarak devam ettiğini söyledi.

Bilim insanlarının, deniz seviyesinin ne kadarlık bir zaman içinde, hangi hızla, ne kadar yükseleceği konusunda, bir tahmin yürütemediğini belirten Doç. Dr. Kuleli, “Geçtiğimiz yüzyılda, mareografi ölçümler ve uydulardan alınan verilere göre deniz seviyesinin 10 ile 20 cm yükseldiği tespit edildi. Geçtiğimiz yüzyıldaki süreçlere göre hazırlanan model çalışmalarına göre deniz seviyesinin önümüzdeki yüzyılda 0.34metre, 0.18-059metre, 0,5-1.4metre, 0,9-1.3metre, 0.8-2.0metre ve 2.3metre gibi farklı tahminlerde artabileceği öngörülüyor” dedi.

Deniz seviyesi yükselmesinden en fazla, kıyı kentlerinin etkileneceğini belirten Kuleli, “Kıyı yapıları, alçak delta ovaları, sulak alanlar, kumul alanlar ve kıyısal tarım arazileri deniz seviyesinin yükselmesinden olumsuz etkileneceğini söyledi.

Doç Dr. Tuncay Kuleli açıklamalarını şöyle sürdürdü:

-“ÇUKUROVA, SÖKE, BAFRA VE ÇARŞAMBA OVALARI RİSK ALTINDA”-

“Yerel Yükseklik Bilgileriyle Desteklenmiş (SRTM) verileri kullanarak tüm Türkiye’nin üç boyutlu arazi yükselti modelini oluşturarak, bu model üzerinden Türkiye kıyılarındaki 0-10 m yükselti içinde kalan alanları belirledik. Araştırma neticesinde, Türkiye’deki sulak alanları ve tarım arazilerini de içinde bulunduran Çukurova Deltası, Göksu Deltası, Köyçeğiz ve Söke Ovası, İzmir dalyanları ve Gediz Ovası, Meriç Ovası, Bafra ve Çarşamba ovalarının, deniz seviyesinin 1 metreye kadar dahi yükselmesi durumunda tamamen deniz suyu altında kalma riski olduğu belirledik.

-“İSTANBUL’DA İÇME SU YATAKLARI TEHLİKEDE”-

Türkiye için son derece önemli bir sektör olan kıyı turizminin yoğun olarak yer aldığı Antalya (Belek, Serik, Olimpos, Fenike, Patara) kıyılarındaki turistik tesisler, arkeolojik eserler ve kumsallar, Muğla (Dalaman, İstuzu, Gökova, Milas) kıyılarında yer alan sulak alan ve kumsallar, İzmir ve Balıkesir (Efes, Aliağa, Çandarlı, Dikili, Altınova, Ayvalık, Burhaniye, Edremit, Akçay) kıyılarında yer alan ikinci konut, kumsal ve arkeolojik alanlar, Marmara Bölgesi (Truva, Anzak Koyu, Saros Düzlüğü, Biga Düzlüğü, Karasu Kumsalı) kıyılarında yer alan tarihi alanlar, tarım ovaları ve kumsallar ile özellikle İstanbul’a içme suyu temini için de kullanılan tatlı su rezervleri (Çatalca, Büyükçekmece), tarihi yarımada ve Haliç bölgelerinin önümüzdeki yüzyıl içinde deniz suyu altında kalma riski ile karşı karşıya olduğu belirlenmiştir.”

-“KADASTRO HARİTASINDA TARIM ARAZİSİ”-

Doç. Dr. Kuleli, küresel iklim değişikliğine bağlı olarak deniz seviyesinin yükselmesi riski taşıyan kıyı bölgelerinin Gayri Safi Yurt İçi Hasıla olarak değeri 16.24 milyar dolar ile 20,83 milyar dolar arasında değiştiğini söyledi.

Seyhan Nehri deltasında yaptıkları araştırmada, ilginç sonuçlara ulaştıklarını belirten Kuleli, “Elimize 40 Yıl önceki kadastro haritaları geçti. 40 Yıl önceki tapu kayıtlarında tarım arazisi olarak görünen yerler bugün deniz suyu ile kaplanmış durumda, Özellikle Adana Tabaklar köyü kıyılarında bunu belirgin olarak görebiliyoruz. Yaptığımız araştırmalarda bugün denizin, karadan bin 500 metre içeriye girdiğini biliyoruz” dedi.