Su Kanunu Tasarısı Değerlendirme ve Öneriler – Dördüncü Bölüm

Maddeler Öneriler Gerekçeler
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Koordinasyon, Sorumluluk, Ücretlendirme, Yasak Fiiller, Cezalar ve Diğer Hükümler
Koordinasyon
MADDE 20 – (1) Su kaynakları ve doğal mineralli suların yönetimi ile ilgili olarak; kamu kurum ve kuruluşlarının faaliyetleri arasındaki koordinasyon merkezde ve havzalarda bakanlık tarafından sağlanır. (1) Su kaynakları ve doğal mineralli varlıklarının suların yönetimi ile ilgili olarak; kamu kurum ve kuruluşlarının faaliyetleri arasındaki koordinasyon merkezde ve havzalarda bakanlık Kurul tarafından sağlanır. 11 ve 13. maddede belirttiğimiz eleştiriler çerçevesinde bu maddenin de düzenlenmesi gereklidir.
Sınır oluşturan sular veya ülkeler arasındaki müşterek projeler
MADDE 21 – (1) Sınır oluşturan su kaynakları ile ilgili veya ülkeler arasındaki müşterek projelerde; su kalitesi, hidrolojik, hidrometrik, hidrojeolojik, jeolojik, sondaj, harita alma, veri toplama niteliğinde her türlü inceleme, teknik görüşme ve anlaşmalar için, izin ve karar verilmesine Dışişleri Bakanlığının uygun görüşüyle bakanlık yetkilidir. (1) Sınır oluşturan su kaynakları varlıkları ile ilgili veya ülkeler arasındaki müşterek projelerde; su kalitesi, hidrolojik, hidrometrik, hidrojeolojik, jeolojik, sondaj, harita alma, veri toplama niteliğinde her türlü inceleme, teknik görüşme ve anlaşmalar için, izin ve karar verilmesine Kurul bakanlık yetkilidir. Karar öncesinde Dışişleri Bakanlığı’nın görüşü alınır. Suyun yönetim birimi havzadır. Bazı havzalarda birden fazla ülkenin söz hakkı vardır. Türkiye’nin su potansiyelinin %40’ından fazlası sınıraşan su havzalarındadır. Su havzalarında taşkın, kirlenme ve azalma gibi sorunların çözülmesi için kıyıdaş ülkelerle koordinasyon zorunludur.
Sorumluluk Sorumluluk
MADDE 22 – (1) Kanunla su kaynakları ve doğal mineralli sular ile ilgili herhangi bir konuda yetkili kılınmış bulunan merkezi ve mahalli idareler, kuruluş kanunlarının belirttiği konu ve sınırlar içerisindeki görev ve yetkileri bakımından, bu Kanunda açık hüküm bulunmayan hallerde yetkili idare sayılır. (1) Kanunla su kaynakları ve doğal mineralli sular su varlıkları ile ilgili herhangi bir konuda yetkili kılınmış bulunan merkezi ve mahalli idareler, kuruluş kanunlarının belirttiği konu ve sınırlar içerisindeki görev ve yetkileri bakımından, bu Kanunda açık hüküm bulunmayan hallerde yetkili idare sayılır. Su yönetiminde önerdiğimiz alternatif yapılanma yerelden merkeze doğrudur. 26 havzanın her biri için demokratik katılımcılık temelinde “havza yönetim birimi” oluşturulur. Bu birimlerin ve diğer ilgili kurum ve kuruluşların da yer aldığı Su Koordinasyon Kurulu olmalıdır. Su varlıkları ile ilgili herhangi bir konuda bu organlar sorumlu ve yetkili kılınmalıdır.
(2) Yetkili idarelerin su kaynakları ve doğal mineralli sular üzerindeki inceleme, planlama, inşaat ve işletme faaliyetlerinden kaynaklanan taşkın, heyelan ve benzeri durumlar sebebiyle doğacak her türlü zarardan bu işlerin her safhasındaki görevlerine bağlı olarak, bu idareler ayrı ayrı sorumludurlar. (2) Yetkili idarelerin su kaynakları ve doğal mineralli sular su varlıkları üzerindeki inceleme, planlama, inşaat ve işletme faaliyetlerinden kaynaklanan taşkın, heyelan ve benzeri durumlar sebebiyle doğacak her türlü zarardan, bu işlerin her safhasındaki görevlerine bağlı olarak, bu idareler ayrı ayrı sorumludurlar.
Ücretlendirme
MADDE 23 – (1) Bu Kanunun 13 üncü maddesi gereğince, kendisine DSİ tarafından su tahsis belgesi düzenlenmek suretiyle su tahsis edilenlerden, aşağıda belirtilen esaslar çerçevesinde ve tahsis edilen suyun metreküpü üzerinden yönetim hizmetleri ücreti alınır. (1) Bu Kanunun 13 üncü maddesi gereğince, kendisine DSİ havza su tahsis heyeti tarafından su tahsis belgesi düzenlenmek suretiyle su tahsis edilenlerden, aşağıda belirtilen esaslar çerçevesinde ve tahsis edilen suyun metreküpü üzerinden yönetim hizmetleri ücreti alınır. Su tahsisinin ücretlendirilmesine ilişkin değişiklik önerilerimiz 13. maddede daha önceden de belirtilmiştir.
(2) Tahsis edilen sulardan, su tahsis belgesinde belirtilen miktar su esas alınarak yıllık ücret alınır. Yönetim hizmetleri ücreti, Orman ve Su İşleri Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca kararlaştırılarak en geç o yılın Ekim ayı içinde ilan olunur. Kararlaştırılan su ücreti, izleyen yılın başından itibaren yürürlüğe girer. (2) Tahsis edilen sulardan, su tahsis belgesinde belirtilen miktar su esas alınarak yıllık ücret alınır. Havza bazında kararlaştırılan su ücreti, Kurulca belirlenerek en geç o yılın Ekim ayı içinde ilan edilip, izleyen yılın başından itibaren yürürlüğe girer. Orman ve Su İşleri Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca
(3) Suları; kullanma maksadı, ekonomik, sosyal ve mahalli şartlar göz önüne alınarak farklı ücretlendirmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. (3) Suları; kullanma maksadını, ekonomik, sosyal ve mahalli şartlar göz önüne alarak farklı ücretlendirmeye Bakanlar Kurulu havza yönetim birimleri yetkilidir. Alınan kararlar Kurulca onaylanır.
(4) Mer’i mevzuata istinaden ilgili idareler tarafından bedelleri alınan kaynak, menba, şişeleme suyu, doğal mineralli sular haricindeki ticari maksatla kullanılan sulardan metreküp başına tahsil edilen bedel, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü merkez muhasebe müdürlüğü bünyesinde açılacak özel hesaba öz gelir olarak kaydedilir. Kaydedilen tutarlara ilişkin ilgili yılın Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün (B) işaretli cetvelinde öz gelir öngörülür ve gelir gerçekleşmesine bağlı olarak öz gelir olarak kaydedilir. (4) Mer’i mevzuata istinaden ilgili idareler tarafından bedelleri alınan kaynak, menba, şişeleme suyu, doğal mineralli sular haricindeki ticari maksatla kullanılan sulardan metreküp başına tahsil edilen bedel, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü merkez havza yönetim biriminin muhasebe müdürlüğü bünyesinde açılacak özel hesaba öz gelir olarak kaydedilir. Kaydedilen tutarlara ilişkin ilgili yılın Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün (B) işaretli cetvelinde öz gelir öngörülür ve gelir gerçekleşmesine bağlı olarak öz gelir olarak kaydedilir. Havza yönetim birimlerinin tek işlevi su tahsislerini gerçekleştirmek değildir. Havzadaki su varlıklarının korunması, iyileştirilmesi ve su temini gibi faaliyetlerden de sorumludur. Bu faaliyetlerin yerine getirilmesi için her havzanın kendi bütçesinin bulunması gerekir.
(5) Su ücretleri, DSİ tarafından genel hükümlere göre takip ve tahsil edilir. (5) Su ücretleri, DSİ tarafından genel Havza Yönetim Birimlerince, İcra İflas Kanunu hükümlere göre takip ve tahsil edilir.
(6) Su kaynaklarının verimli kullanımı ve korunması için yapılan hizmet, yatırım ve diğer masrafların bedeli, kullanıcı veya faydalanıcıdan, tam maliyet prensibi esas alınarak, hizmet ve yatırımı yapan idarelerce tahsil edilir. (6) Su kaynaklarının varlıklarının verimli kullanımı, iyileştirilmesi ve korunması için yapılan hizmet, yatırım ve diğer masrafların bedeli, kullanıcı veya faydalanıcıdan, tam maliyet prensibi esas alınarak, hizmet ve yatırımı yapan idarelerce tahsil edilir. İnsani kullanım ve geçimlik tarım kapsamındaki tahsislerde ancak verilen tahsis limitinin aşılması halinde, aşılan miktar üzerinden hesaplanarak tahsil edilir. İnsani ihtiyaç ve geçimlik tarım için su kullanımı söz konusu olduğunda, tam maliyet prensibi geçerli olamaz. Çünkü bu bir insan hakkı ihlali olacaktır.
(7) Su kütlelerine, deşarj standartlarına uygun olarak arıtılmış atık su deşarj ederek kirlilik yükü ilave edenlerden kirlilik yükü oranında ilgili idarelerce ücret alınır. Kirletme ücretleri ile ilgili usul ve esaslar bakanlıkça çıkarılacak yönetmelik ile düzenlenir.
(8) Büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerince tahsil edilen su ve kullanılmış suları uzaklaştırma bedelinin yüzde biri, katkı payı olarak tahsil edilir. Tahsil edilen bu tutarlar, ilgililerce en geç ertesi ayın onbeşine kadar Bakanlığın ilgili mal saymanlıkları hesaplarına aktarılır ve bütçeye su koruma çalışmalarında kullanılmak üzere ilave gelir kaydedilir. (8) Büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerince günlük kullanım limitini aşan insani amaçlı su kullanıcılarından tahsil edilen su ve kullanılmış suları uzaklaştırma bedelinin yüzde biri, katkı payı olarak tahsil edilir. Tahsil edilen bu tutarlar, ilgililerce en geç ertesi ayın onbeşine kadar Bakanlığın ilgili mal saymanlıkları havza yönetim biriminin hesaplarına aktarılır ve bütçeye su koruma çalışmalarında kullanılmak üzere ilave gelir kaydedilir. Bu madde insani kullanıma yetecek miktarda suyun üzerinde yapılan kullanımdan tahsis edilen bedelle ilgilidir. Tıpkı su kullanımında olduğu gibi belirli limitlerin aşılması durumunda su bedeli tahsil etmenin yanı sıra atık su bedelinin de tahsil edileceği düzenlenmektedir. Bu istisna sadece insani amaçlı su kullanıcılarına getirilmektedir. Böylece insani amaçlı su kullanıcıları belli bir limiti aşmadığı zaman su bedeli ödemeyecekleri gibi, doğal olarak atık su bedeli de ödemeyeceklerdir. Bu kanunun genel bir kanun olması nedeniyle, bu düzenlemeye uygun değişikliklerin özel kanun niteliğindeki belediyelere ilişkin kanun ve diğer düzenlemelerde de yapılması gerekmektedir.
(9) 3096 ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu kapsamındaki su kullanımları Su Kullanım Anlaşması Yönetmeliği’nde belirtilenler ücretler dışında ayrıca ücrete tabi tutulmaz.
Yasak Fiiller
MADDE 24 – (1) Aşağıdaki fiillerin yapılması yasaktır:
a) Su yapılarına zarar vermek,
b) Nehir yatakları ve taşkın sahalarından, göl ve kıyı suyu tabanlarından izinsiz kum, çakıl malzemesi çıkarmak,
c) Dere yataklarında veya taşkın sahalarında imar düzenlemesi yapmak, yapı izni vermek ve yapı yapmak,
ç) Mevsimlik akışlı olsa dahi, dere yataklarını ve taşkın sahalarını izinsiz kapatmak, üzerine yapı yapmak veya tarla haline dönüştürmek, ç) Mevsimlik akışlı olsa dahi, dere yataklarını ve taşkın sahalarını izinsiz kapatmak, üzerine yapı yapmak veya tarla haline dönüştürmek yapısını değiştirmek, Eklediğimiz “yapısını değiştirmek” ifadesi tarla açmak gibi spesifik ve kısıtlı bir tanımı genişletmek amacıyla kullanılmıştır. Zira bir derenin akış yönünü değiştirmek yapısını değiştirmek anlamına gelir.
d) Su ekosistemlerine zarar vermek,
e) Su kaynakları ve doğal mineralli sular ile ilgili her türlü inceleme, proje, sondaj ve inşaata ilişkin çalışmaları izinsiz yapmak, e) Su varlıkları kaynakları ve doğal mineralli sular ile ilgili her türlü inceleme, proje, sondaj ve inşaata ilişkin çalışmaları izinsiz yapmak,
f) Yeraltı sularına izinsiz olarak doğrudan veya dolaylı besleme yapmak,
g) Su tahsis belgesi olmadan veya tahsis edilen miktarın üstünde veya yeraltı suyu kütlesinin dengesini olumsuz etkileyecek şekilde su kullanmak yahut kullanılmasına yol açmak,
ğ) Su kaynaklarını ve doğal mineralli suları, su tahsis belgesine aykırı şekilde kullanmak, ğ) Su kaynaklarını ve doğal mineralli suları varlıklarını su tahsis belgesine aykırı şekilde kullanmak,
h) Su kaynaklarına ve doğal mineralli sulara izinsiz olarak veya deşarj standartlarının üzerinde atık su deşarj etmek, her türlü kirletici madde atmak veya boşaltmak, h) Su kaynaklarına ve doğal mineralli sulara varlıklarını izinsiz olarak veya deşarj standartlarının üzerinde atık su deşarj etmek, her türlü kirletici madde atmak veya boşaltmak,
ı) Alıcı ortamın çevresel hedeflerini bozacak şekilde her türlü atık ve artığı boşaltmak, boşaltılmasına yol açmak,
i) Su kaynağına ilişkin olarak Bakanlıkça belirlenen şartlarda kontrolsüz zirai mücadele ilaçları ve gübre kullanmak, i) Su kaynağına varlığına ilişkin olarak Bakanlıkça belirlenen şartlarda kontrolsüz zirai mücadele ilaçları ve gübre kullanmak,
j) Su kaynaklarına Bakanlığın izni olmadan balıklandırma ve bitki ekimi yapmak, j) Su kaynaklarına varlıklarına Bakanlığın izni olmadan balıklandırma ve bitki ekimi yapmak,
k) Projeleri, tahsis belgesine uygun yürütmemek,
l) DSİ’nin izni olmadan drenaj kanallarına arıtılmış dahi olsa su deşarj etmek,
m) Bakanlıkça istenen su ile alakalı bilgi ve belgeleri vermemek, yasaktır.
Ceza hükümleri
MADDE 25 – (1) Su tahsis belgesi olmadığı halde su kaynaklarından ve doğal mineralli sulardan ticari maksatla su kullananlar, 50.000 TL idari para cezası ile cezalandırılırlar ve su kullanımından men edilirler. 16/12/1960 tarihli ve 167 sayılı Yeraltı Suları Hakkında Kanun hükümleri saklıdır. (1) Su tahsis belgesi olmadığı halde su kaynaklarından ve doğal mineralli sulardan ticari maksatla su kullananlar, 50.000 TL idari para cezası ile cezalandırılırlar ve su kullanımından men edilirler. 16/12/1960 tarihli ve 167 sayılı Yeraltı Suları Hakkında Kanun hükümleri saklıdır. Genel olarak su varlıklarının korunması için caydırıcılığı sağlamak amacıyla cezaların miktarlarında artırıma gidilmiştir. Aynı gerekçe ile su varlıklarının (yeraltı ya da yerüstü olmaksızın) korunması esas olduğundan, Yeraltı Suları Kanunu’nun 18 ve devamında yer alan cezaların düşüklüğü de dikkate alınarak, yer altı suları hakkında da bu kanun hükümlerinin uygulanması gereklidir. İstisna getirilmemelidir.
(2) Su tahsis belgesinde belirtilen tahsis miktarından daha fazla su kullananlar metreküp başına 5 TL idari para cezası ile cezalandırılırlar. Bu fiilin hassas veya korunan alanlarda gerçekleşmesi durumunda ceza metreküp başına 10 TL olarak uygulanır.
(3) Tahsis sahibinin, tahsis maksadı dışındaki konularda faaliyette bulunulduğu tespit edilirse, su tahsis belgesi iptal edilir.
(4) Tahsis ölçüm sistemini bozanlar 10.000 TL idari para cezası ile cezalandırılırlar. Ayrıca ölçüm sistemine vermiş olduğu zarar tazmin ettirilir. Suyu izinsiz kullandığının tespit edilmesi halinde geçmişte kullandığı en yüksek aylık su bedeli dikkate alınarak kullandığı suyun bedeli tahsil edilir.
(5) Su kaynağının ve kıyı sularının kalitesini olumsuz yönde değişmesine faaliyetleriyle sebep olan gerçek kişilere 5.000 Türk Lirası; özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişilerine 90.000 Türk Lirası idari para cezası uygulanır. Anılan fiilin korunan alanlarda gerçekleşmesi halinde anılan ceza iki katı oranında artırılarak uygulanır. (5) Su kaynağının varlığını ve kıyı sularının kalitesini olumsuz yönde değişmesine faaliyetleriyle sebep olan gerçek kişilere 5.000 15.000 Türk Lirası; özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişilerine 90.000 Türk Lirası idari para cezası uygulanır. Anılan fiilin korunan alanlarda gerçekleşmesi halinde anılan ceza iki katı oranında artırılarak uygulanır.
(6) Bu Kanunun 10’uncu maddesinde öngörülen bildirim ve bilgi verme yükümlülüğünü yerine getirmeyenlere 6.000 Türk Lirası idarî para cezası uygulanır.
(7) Akar ve kuru dere yataklarında su yapılarına zarar verenlere, izinsiz malzeme alanlara ve bu alanlara yapı yapan gerçek kişilere 1.500 Türk Lirası, özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişilerine 25.000 Türk Lirası idarî para cezası uygulanır. Ayrıca izinsiz yapılan müdahaleler bedeli yapan tarafından ödenmek üzere kaldırılır. (7) Akar ve kuru dere yataklarında su yapılarına zarar verenlere, izinsiz malzeme alanlara ve bu alanlara yapı yapan gerçek kişilere 1.500 15.000 Türk Lirası, özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişilerine 25.000 50.000 Türk Lirası idarî para cezası uygulanır. Ayrıca izinsiz yapılan müdahaleler bedeli yapan tarafından ödenmek üzere kaldırılır.
(8) Kaynak suları, ve doğal mineralli suların nitelik ve nicelik bakımından bozulmasına sebep olan gerçek kişilere 5.000 Türk Lirası, tüzel kişilere 50.000 Türk Lirası idari para cezası uygulanır. Anılan fiilin korunan alanlarda gerçekleşmesi halinde anılan ceza iki katı oranında artırılarak uygulanır. (8) Kaynak suları, ve doğal mineralli suların nitelik ve nicelik bakımından bozulmasına sebep olan gerçek kişilere 5.000 15.000 Türk Lirası, tüzel kişilere 50.000 Türk Lirası idari para cezası uygulanır. Anılan fiilin korunan alanlarda gerçekleşmesi halinde anılan ceza iki katı oranında artırılarak uygulanır.
(9) Verilen idari para cezalarına ilişkin kararlar ilgili kurum tarafından 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir. Bu cezalara karşı başvuru, idarece verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmaz. Bu Kanuna göre verilen idari para cezaları genel hükümlere göre tahsil olunur.
(10) Bu Kanunda belirtilen idarî para cezaları, bu cezaların verilmesini gerektiren fiillerin işlenmesinden itibaren üç yıl içinde birinci tekrarında bir kat, ikinci ve müteakip tekrarında iki kat artırılarak verilir. (10) Bu Kanunda belirtilen idarî para cezaları, bu cezaların verilmesini gerektiren fiillerin işlenmesinden itibaren üç yıl içinde birinci tekrarında bir kat, ikinci ve müteakip tekrarında iki kat artırılarak verilir. Üçüncü tekrarında verilen izinler ve tahsis hakkı iptal edilir.
İdari para cezalarında yetki
MADDE 26 – (1) Bu Kanunda öngörülen idarî para cezalarını verme yetkisi bakanlığa aittir. Bu yetki 10 uncu maddenin beşinci fıkrası uyarınca denetim yetkisinin devredildiği kurum ve merciiler tarafından da kullanılır.
(2) Bu Kanun uyarınca denetim yetkisini kullanan kurum, kuruluş ve merciler tarafından verilen idarî para cezalarının yüzde ellisi, bu Kanun uyarınca yapılacak denetimlerle ilgili harcamaları karşılamak ve su yönetimi hizmetlerinde kullanılmak üzere bu kurumların bütçesine gelir kaydedilir, yüzde ellisi ise genel bütçeye gelir kaydedilir. (2) Bu Kanun uyarınca denetim yetkisini kullanan kurum, kuruluş ve merciler tarafından verilen idarî para cezalarının yüzde ellisi, bu Kanun uyarınca yapılacak denetimlerle ilgili harcamaları karşılamak ve su yönetimi hizmetlerinde kullanılmak üzere bu kurumların bütçesine gelir kaydedilir, yüzde ellisi ise genel bütçeye gelir kaydedilir.
(3) Bu Kanun uyarınca yapılacak denetimlerle ilgili harcamaları karşılamak ve su kaynakları yönetimi hizmetlerinde kullanılmak üzere, bakanlık bütçesine, genel bütçeye ilave gelir kaydedilecek idarî para cezaları karşılığı gerekli ödenek konur. (3) Bu Kanun uyarınca yapılacak denetimlerle ilgili harcamaları karşılamak ve su kaynakları varlıkları yönetimi hizmetlerinde kullanılmak üzere, bakanlık bütçesine, genel bütçeye ilave gelir kaydedilecek idarî para cezaları karşılığı gerekli ödenek konur. Kanunun 2.maddesi (aa) bendinde yer alan kapsamda kullanılacağı için ayrıca düzenlemeye gerek görülmemiştir.
Diğer kanunlarda yazılı cezalar
MADDE 27 – (1) Bu Kanunda yazılı fiiller hakkında verilecek idari nitelikteki para cezaları, bu fiiller için diğer kanunlarda yazılı idari para cezası haricindeki cezaların uygulanmasına engel olmaz.
(2) Bu Kanunda bulunan ve idari para cezası verilmesini gerektiren fiiller hakkında diğer kanunlarda da idari para cezasına hükmedilmişse bu cezalardan daha ağır olanı uygulanır.
Adlî nitelikteki cezalar
MADDE 28 – (1) Bu Kanunun 10’uncu maddesinde öngörülen bildirim ve bilgi verme yükümlülüğüne aykırı olarak yanlış ve yanıltıcı bilgi verenler, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

 

Sonraki sayfa: Su Kanunu Tasarısı Değerlendirme ve Öneriler – Beşinci Bölüm