Kömürlü termik santraller 1 milyar insanın tatlı su ihtiyacını tüketiyor!

yırca-kömür-karşıtı-eylemGreenpeace 22 Mart Dünya Su Günü’nde dünyanın giderek azalan tatlı su kaynaklarının, planlanan yüzlerce yeni kömürlü termik santral ile tükenmenin eşiğine getireceğini gösteren bir araştırma yayınladı. Araştırma kömür endüstrisinin bugün ve gelecekteki su talebi verilerinin bir araya getirilmesine dayanıyor ve araştırmanın sonuçları kömürlü termik santrallerin su varlıklarına ciddi tehdit oluşturduğunu gösteriyor. Elektrik üretiminde ağırlıklı olarak kullanılan kömür aynı zamanda en fazla su kirliliğine de yol açan enerji türü. Greenpeace’in raporunda şu anda çalışmakta olan dünyadaki 8 bin 359 kömürlü termik santral ünitesinin 1 milyar insanın temel tatlı su ihtiyacını karşılayacak kadar su tükettiğini gösteriyor.

İklim değişikliğine neden olan karbon salımlarının baş sorumlularından olan kömürlü termik santrallerin bırakın kapatılması daha fazlasının yapılması hedefleniyor. Ve planlanan tüm kömürlü termik santraller inşa edilirse, kömürlü termik santrallerin tükettiği su miktarı tüm dünyada iki katına çıkacak. Araştırmanın çarpıcı verileri şöyle sıralanıyor:

  • Var olan kömürlü termik santraller tek başına yılda küresel olarak 19 milyar metreküp tatlı su tüketiyor. Bu veriye kömür çıkarımında kullanılan su miktarı da eklenirse  kömürlü termik santrallerin yılda kullandığı su miktarı küresel düzeyde 22.7 milyar metreküpe yükseliyor.
  • Dünya Sağlık Örgütü’ne göre  insanların günlük temel su ihtiyaçları 50 ila 100 litre arasında. Bu veriden hareketle kömür endüstrisi 1.2 milyar insanın temel su ihtiyacını karşılamak için yeterli olan miktarı tüketiyor.
  • 2013 yıl sonu itibariyle işleyen 8 bin 359 kömürlü termik santral ve 2 bin 668 yapılması planlanan santral var. Eğer bunların hepsi hayata geçerse santrallerin kullandıkları su yıllık 32 milyar metreküpe yükselecek.
  • Bugün yıllık tatlı su artışı, kullanılanın suyun altında kalan ülkelerde ciddi kömürlü termik santral planları bulunması son derece korkutucu… Dünyada inşaası planlanan kömürlü termik santrallerin 4’te 1’inin de bu alanlarda kurulması planlanıyor. Greenpeace’in “kırmızı liste alanları” adını verdiği bu bölgelerin başında ise Çin, Hindistan ve Türkiye geliyor.

22 Mart Dünya Su Günü vesilesi ile neredeyse tüm yetkililerden aslında Türkiye’nin su zengini bir ülke olmadığı, nüfus artışına bağlı olarak çok kısa bir zaman diliminde su fakiri kategorisinde yer alacağına ilişkin açıklamalarını duyduk. Ve aynı kişilerin susuzluğa çözüm olarak ileri sürdükleri daha az su kullanım yöntemlerini –diş fırçalarken musluğu kapatma, duş sürelerini kısaltma vb-  dinledik. Türkiye’nin su varlıklarının hızla kirlenip tükendiği bir gerçek ve bu gerçeği açığa çıkaran bilimsel araştırmalar da şüpheye yer bırakmıyor. Ama soruna çözüm oluşturacak olan Türkiye’de su tüketiminin yüzde on beşinden sorumlu olan evsel su kullanıma daha az su kullanın demek olmayacak. Suyu en fazla tüketen ve kirleten faaliyetlere bir an önce son vermek gerekiyor. Bunların başında da kömürlü termik santraller geliyor.

2014 yılında Türkiye’nin birincil enerji talebi 123,9 milyon TEP olarak gerçekleşti. AKP hükümeti bu enerji talebinin 2023 yılında iki katına çıkacağı (218 milyon TEP) ve talep artışının yerli enerji kaynakları üzerinden karşılama hedefi olduğunu tüm ulusal kalkınma stratejileri içinde dile getiriyor.  Ve AKP bu enerji talep artışının neredeyse tamamını her biri birbirinden sorunlu enerji kaynakları ile sağlayacağım diyor. 2014’de %29,2 payı olan kömür 2023’de %37’ye çıkacak.

bartın-kömür-protestosuTemiz kömür yoktur

AKP kömür madenlerinin sayısını arttırmayı hedefliyor. Konya Karapınar-Ayrancı, Eskişehir-Alpu ve Afyon-Dinar dahil olmak üzere 12 adet yeni linyit rezervi ile Türkiye’nin linyit rezervinin yaklaşık 15,5 milyar tona çıktığı ifade ediliyor. Tüm bu linyit rezervleri yeni açılacak termik santrallerin yakıtı olacak.

İklim değişikliğine neden olan, insan sağlığı ve ekosistem üzerine kara bulut gibi çöken, insanlar içmeye dahi su bulamayacakları uyarıları yapılırken bu santraller neredeyse Türkiye’nin her bir noktasına inşa edilmesi planlanıyor. Kahramanmaraş, Hatay, Adana, Mersin, Muğla, İzmir, Manisa, Balıkesir, Çanakkale, Tekirdağ, Kırklareli, Bursa, Kütahya, Afyon, Eskişehir, Ankara, Zonguldak, Bartın, Amasya, Şırnak, Silopi…  Özellikle su varlıkları daha az olan yerlerde yapılması planlanan termik santrallerin yıkımları daha vahim olacak.

 

Kaynak: Greenpeace, 22 Mart 2016