Batman Çayı’nın kimyasal yapısı bozuluyor

Kaynak: Batmançağdaş, 10 Temmuz 2017
Sağlık Bakanlığı’nın artan hava sıcaklığına bağlı muhtemel su kaynaklı hastalıklara karşı belediyelere genelge göndermesinin ardından Batman Çayı’nın yapısıyla ilgili açıklamada bulunan Jeoloji Yüksek Mühendisi Ümit Işık: “Tarım alanlarındaki sulama suları, kanalizasyon atıkları ve petrol türevi atıklar, Batman Çayı’nın kimyasını bozuyor” dedi.ağlık Bakanlığı’nın belediyeleri şebeke suları konusunda uyarısının ardından Jeoloji Yüksek Mühendisi Ümit Işık, Batman içme suyu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Kentin su ihtiyacını karşılayan Batman Çayı’nın kimyasının bozulmaya doğru gittiğini belirten Işık: “Toplu sağlık sorunları ve diğer maddi kayıpların önüne geçmek için su güvenliği şart” dedi. Batman Çayı’nda koruma alanlarının belirlenmesi gerektiğine dikkat çeken Işık, şöyle devam etti: “Batman Çayı’na deşarj edilen inorganik ve organik materyali yüksek atık sular, derenin kimyasal yapısını bozma eğilimde olması, canlı sağlığı açısından ciddi riskler teşkil edebilir. Özellikle yaz aylarında, tarımsal faaliyetlerin artmasıyla, gübre ve ilaç kullanımı sonrası bilinçsiz sulama ile birlikte dereye deşarj edilen atık sular, yüzey ve yeraltı suyu kalitesini etkiliyor.”

“ATIKLAR, MİNİMİZE EDİLMELİ”
Işık, sözlerini şöyle sürdürdü: “İlimizin içme suyu Batman Çayı kenarındaki alüvyonlardan sağlanmaktadır. Tarımsal amaçlı ilaç ve gübre kullanımı sonrası, sulanan tarım alanlarındaki sulama sularının, Batman Çayı’na deşarj edilmesi suyun fiziksel ve kimyasal yapısını etkiliyor. Meydana gelen bu kirlilik, su kuyularımızı da olumsuz etkiliyor. Yüzey ve yeraltı sularımızın bu kirlilikten etkilenmemesi için tarımsal sulama yapılan bu alanlarda uygun drenaj sistemleri geliştirilmelidir. Geliştirilen drenaj ve arıtma sistemleriyle atık suların Batman Çayına akması minimize edilmelidir. Ayrıca doğal su kaynaklarımızın korunması için beslenme ve boşalma alanları daha korunaklı hale getirilmelidir. Bu nedenle Batman’da çevresel sorunlara ışık tutacak merkezi bir laboratuarın kurulması gerekmektedir.”